Owen Chamberlain kimdir? Hayatı ve Eserleri

kihaes 12/07/2021 0

Owen Chamberlain kimdir? Hayatı ve Eserleri: (1920) ABD’li fizikçi. Antiprotonun varlığını deneysel olarak kanıtlayan fizikçiler­den biridir. 9 Temmuz 1920’de California Eyaleti’nin San Francisco kentinde doğdu. Babası bir radyoloji uzma­nıydı. 1941’de Dartmouth College’dan fizik diplo­ması aldı. 1942şl945 arasında “Manhattan projesi” adıyla bilinen atom bombası yapımına yönelik çalış­malara katılmak üzere lisansüstü eğitimine ara verdi. Savaştan sonra eğitimini sürdürerek 1949’da Chicago Üniversitesi’nde Enrico Fermi’nin öğrencisi olarak doktorasını bitirdi. Berkeley’deki California Üniversitesinde öğretim üyesi, 1958’de de profesör oldu. 1959’da Emilio Segre ile Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştı. 1960’da ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne üye seçildi. Halen Berkeley’de Lawrence Radyasyon Laboratuvarları’nda yüksek enerji fiziği üzerine çalış­malar yapmaktadır.

Chamberlain’ın en önemli
çalışmaları, varlığın­dan yirmi yıl söz edilmesine karşın bir türlü buluna­mayan
antiprotonu Segre ile üretmesi ve beklenen özelliklerini doğrulamasıdır. Her
temel parçacığın, karşı elektrik yüklü, fakat eşit kütleli bir antiparçacığı
olduğu 1930’da İngiliz teorik fizikçisi P.A.M. Dirac tarafından ortaya
atılmıştı. Bu fikrin elektron için doğruluğunu 1932’de C. D. Anderson kozmik
ışınlar­dan gelen parçacıklar arasında antielektronu (pozitron) bularak
gösterdi. Protonun antiparçacığı ise elektrondan 1800 kez ağır olduğundan ancak
6.3×10 elektron-Volt (eV) gibi çok daha yüksek bir çarpışma enerjisinde
üretilebilecekti. Laboratuvarlarda bu enerjilere ancak 1950’lerde ulaşılabildi;
bu yıllara gelinceye değin kozmik ışınlarda da antiprotonun bulunamaması, bu
parçacığın varlığı konusunda kuş­kuların doğmasına yol açmıştı.

1950’lerin başlarında Berkeley’de
parçacıkları 6 milyar eV dolaylarında enerjilere çıkartabilen “Bevatron” adlı
hızlandırıcı yapılınca, Owen Chamberlain ve Segre bir grup deneysel fizikçiyle
birlikte sabit nötronların hızlandırılmış temel parçacıklarla bombardımanı yo­luyla
antiproton üretmek üzere çalışmalara başladılar. Çarpışmalar sonunda
üretilenlerin yalnızca 30.000’de birinin antiproton olması beklendiğinden, çok
karma­şık bir “ayıklama” gerekiyordu. Owen Chamberlain ve Segre’nin grubu
milyonlarca parçacığı, yük ve kütle ölçütleri ile ayıkladıktan sonra, yirmi
ayrı antiproton adayı buldular. Bunların antiproton oldukları konu­sunda kuşku
kalmaması için, proton ve nötronlarla çarpıştıkları zaman yok olarak mezonlara
dönüştük­lerini fotoğraf emülsiyonlarındaki çarpışma izlerin­den gösterdiler.
Böylece 1955’te antiprotonun, bir yıl sonra da antinötronun gerçekten var
olduğu gösteril­di. Chamberlain’ın bunun dışındaki başlıca araştırma­ları
kendiliğinden fisyon, proton saçılmaları ve anti- nükleonların özellikleri
üzerinde oldu.

Antiproton’un bulunuşu
antiparçacıkların var­lıkları konusundaki inancın güçlenmesini sağlaması
bakımından önemlidir. Bu inanç, Einstein’ın görelilik kuramının ve kuvantum
kuramının temel ilkelerine dayandığından bu parçacıkların bulunmaması fizikte
derin bir kriz doğuracaktı. Bu temel soruna çözüm getirmenin yanı sıra, Owen Chamberlain
hızlandırıcılarla “gariplik” (strangeness) diye adlandırılan yeni bir kuvantum
sayısına sahip parçacıklar üretmek ve bunları diğerlerinden ayırmaya dayanan
deneyleri geliştirmekte de öncülük etmiştir.

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 25, Anadolu
yayıncılık.

Yorumlar kapalı.