Birinci Charles kimdir? Hayatı ve Eserleri: (1600-1649) İngiltere kralı. İdam edilen ilk İngiliz kralıdır. 19 Kasım 1600’de İskoçya’da doğdu, 30 Ocak 1649’da Londra’da öldü. İskoç kralı Vl. James’in ikinci oğludur. Hastalıklı bir çocuk olduğundan, babası 1603’te I. James olarak İngiltere kralı ilan edildiğinde, uzun yolculuklara dayanamayacağı için bir süre, İskoçya’da kaldı. Atlara ve avlanmaya, plastik sanatlara özel bir ilgisi vardı. Rubens ve Van Dyck’ı İngiltere’ye çağırdı. 1616’da Wales prensi oldu. 27 Mart 1625’te kral oldu ve ardından Fransa Kralı XIII. Louis’in kız kardeşi Henrietta Maria ile evlendi. Kral olduktan sonra, bu makamı elinde tutanın yalnız Tanrı’ya karşı sorumlu olduğuna inandığından Charles’ın yavaş yavaş parlamento ile arası açılmaya başladı. Tarımda pazar için üretimin yaygınlaşmasıyla yeni bir soylu sınıf ortaya çıkmıştı. Bunlar özellikle yün üretimi ve ticareti ile uğraşıyorlardı. Bu kesim, ticaret ve dünya pazarlarında güçlenirken parlamentoda da önemli bir etkinlik kazanmaya başladı.
Öte yandan, Charles’ın dış
politikası ülkeye çok pahalıya mal oluyor, savaşlara hazine para yetiştiremiyordu.
Kralın toplayacağı vergileri onaylama parlamentonun hakkıydı. Sürekli savaşlar
için gereken paralar, parlamento desteği olmadan toplanamazdı. Parlamento
onayını, Charles, krallık makamına hakaret olarak gördü, parlamentoyu devre
dışı bırakarak bir dizi yöntemle vergi toplama yoluna gitti. Soylular ile
gelişmekte olan tüccar kesimi krala borç para vermek zorunda bırakıldı.
Vergisini ödemeyenleri ise özel mahkemelerce tutuklattırması gerginliği büsbütün
artırdı.
Sorunun dinsel yanı da önemliydi.
Parlamento üyelerinin çoğu Protestanlık’ın Püriten mezhebindendi. Püritenler
papalığın ve Katolik Kilisesi’nin amansız düşmanıydı. I. Charles Anglikan
Kilisesi’ndendi, Fransız olan karısı ise Katolik idi. Parlamenter Püritenler,
Charles’ın, karısı yoluyla, Katolik dinini İngiltere’ye geri getirmeye
çalıştığı kuşkusundaydılar.
1629’da parlamentoyu dağıtan Birinci Charles, ülkeyi 11 yıl parlamentosuz yönetti. 1634’te, o güne dek yalnız sahil kentlerinin ödediği bir vergiyi tüm kentlere ödetmeye başladı. Ayrıca özel mahkemeler kurdurup, buyruğuna karşı çıkanları yargılattı.
1603’ten beri İngiltere’yi yöneten Stuart hanedanının İskoç kökenli olmasına karşın, İskoçya, ülke yönetiminde ikinci planda kalmıştı. Ayrıca İskoçya’ da Protestanlık’ın bir kolu olan Presbiteryenlik egemendi. Charles Anglikan Kilisesi’nin öğretilerini İskoçlar’a zorla kabul ettirmeye kalkışınca İskoçlar ayaklandı. İskoçlar’a karşı savaşabilmek için paraya gerek duyan Birinci Charles, parlamentoyu toplamak zorunda kaldı. Parlamento, krala ancak gerekçelerini sunduktan sonra, para konusunu görüşmeye hazır olacağını bildirdi. Birinci Charles, parlamentoyu yeniden dağıttı. Ancak 1631’de bir İskoç ordusunun Kuzey İngiltere’ye girmesi üzerine parlamentoyu yeniden toplamak zorunda kaldı.
Kasım 1640’ta toplanan bu
parlamento ünlü “Uzun Parlamento” olacaktı. Parlamentoda geçmişin
haksızlıkları, kralın İngiliz yasalarını çiğnediği, parlamentonun haklarını
gasbettiği dile getirildi. Parlamento üyelerinin bu kızgınlığı karşısında
Charles yumuşak davranmak zorunda kaldı. 23 Kasım 1641’de parlamento “Büyük
Protesto” denilen belgeyi krala sundu. Bu belgede, Charles tahta çıktığından
beri, ülkede aksayan düzenin sorumlusunun kral olduğu bildiriliyordu. Kral ile
parlamento arasındaki hava giderek gerginleşmeye başladı. Ordunun denetimini
isteyen parlamentoya kesin red cevabı verildikten sona, Charles, parlamentonun
kraliçeyi yargılamaya hazırlandığından kuşkulandı ve ailesini Hollanda’ya
yolladı. 4 Ocak 1642’de parlamentonun önderlerinden beşini tutuklattırmaya
kalkıştı. Ancak bunlar kaçmayı başardı. Bu arada kraliçe, kraliyet mücevherlerini
karşılık göstererek kocasına borç para bulma çabasına girişti. Kraliyet ile
parlamento savaş hazırlıklarına başladılar. Haziran 1642’de parlamento “19 öneri”
adlı belgeyi Charles’a yolladı. Buna göre vergi koyma ve tüm yüksek kademe
devlet memurlarını atama yetkileri parlamentoda olmalıydı, ordu ve kilise
parlamentonun denetimine girmeli, kraliyet bütçesi ile devlet bütçesi
birbirinden ayrılmalıydı. Charles bu belgeyi bir ültimatom olarak değerlendirdi
ve 22 Ağustos 1642’de İngiltere İç Savaşı başladı.
Monarşi ve parlamento yanlıları olarak ikiye ayrılan askeri güçlerden, önce, Charles’ın askeri birlikleri başarılı oldu. Ancak Charles danışmanlarının uyarılarına karşın ilk başarılarını Londra üzerine yürüyerek değerlendiremedi. Bu da parlamento yanlılarına toparlanma olanağını verdi. 1643’te, savaşı Oxford’dan yöneten Charles’a parlamentonun bir barış önerisi getirildi. Ancak Hollanda’dan bir gemi dolusu silah getirmiş olan kraliçenin de etkisiyle Charles öneriyi geri çevirdi. Ocak 1644’te İskoçlar parlamento yanlılarıyla işbirliğine giderek Charles’ın Londra üzerine yürüme projesinden vazgeçmesini sağladılar. İngiltere’nin Güney ve Batı’sına kralcı, Kuzey ve Doğu’suna ise parlamentocu güçler yerleşti. 1645 dönüm noktası oldu. Oliver Cromwell tarafından eğitilen “Yeni Model Ordu” parlamento yanlılarının baskın çıkmasına yol açtı. 14 Haziran Waseby savaşında Charles’ın ilk kesin yenilgisi, bu ordu sayesinde gerçekleşti. Köylüleri askeri eğitimden geçiren parlamento yanlılarının önderi Cromwell, kralın süvari birliklerine karşı bu orduyu çıkararak, soylu kesiminin geleneksel silah üstünlüğünü kırdı. 1646 Mayısı’nda kralın bulunduğu Oxford kenti kuşatıldı. Ocak 1647’de ise Charles, parlamento kuvvetlerine tutsak olmasına karşın ordu ile parlamento arasındaki anlaşmazlıklardan yararlanmaya, bunlarla ayrı ayrı görüşmeler yapmaya çalıştı. 1648 yılının ortalarında parlamento, Charles’ın yargılanmasına karar verdi. Parlamenterler, Charles’ı ülkenin sorunlarından sorumlu tutuyor ve ülkeden kaçarak dış askeri müdahaleyi kışkırtmakla suçluyordu. Böylelikle Charles, vatana ihanetten ve “İngiliz toplumuna karşı suç işlemiş” olmaktan yargılanacaktı. Ancak Birinci Charles, onu yargılayacak mahkemenin yasal olmadığını iddia etti. “Bir kralı yargılayabilecek üst makam yoktur” savını öne sürdü. Kralın uzlaşmaz tutumu onu yargılayan parlamentoda bölünmeye yol açtı.
Bazı parlamenterler ılımlı bir
monarşi idaresi istiyorlar ve krala yumuşak davranılması gerektiğine inanıyorlardı.
Başlarında parlamentonun en güçlü kişisi Cromwell olmak üzere bir diğer kanat
ise, kralın vatanına ihanet ettiği için idam edilmesi gerektiğini savunuyordu.
Sonunda özellikle Cromwell’in baskısıyla 27 Ocak 1649’da Charles ölüm cezasına
çarptırıldı. Karar 30 Ocak’ta Londra’da yerine getirildi.
Birinci Charles’ın dönemi ve İngiliz iç Savaşı, parlamentoca temsil edilen gelişme sürecindeki burjuvaziyle, feodal sistemin temsilcisi kraliyet arasındaki siyasi iktidarı paylaşma mücadelesinin, ilk aşamasını simgeler. İç Savaş ise İngiliz Demokratik Devrim sürecinin başlangıcı olarak değerlendirilir.
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 25, Anadolu
yayıncılık.
2 Comments »