Martin Buber kimdir? Hayatı ve eserleri

kihaes 04/30/2020 0

Martin Buber kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1875-1965) Alman, düşünür. Varoluşçuluk anlayışından kaynaklanan yöntemlerle din sorunlarına çözüm aramış, çağdaş siyonizmin kurulmasına öncülük etmiştir. Viyana’da doğdu, Kudüs’te öldü. Çocukluğu Galiçya’da, Arap yazınını iyi bilen ve ünlü bir işadamı olan büyükbabasının yanında geçti. Viyana, Leipzig, Berlin ve Zürich üniversitelerinde felsefe ve sanat tarihi okudu. Eski İbrani dinini, geleneklerini incele­di. Siyonizmin, din ve düşünce alanında, başlıca savunucularından biri oldu. 1901’de, Siyonistlerin yayın aracı olan Die Welt’in yöneticiliğini üstlendi. 1916’da Derjude adlı aylık dergiyi çıkararak, on yıl süreyle, Almanya’da Yahudiliği savundu. 1924-1933 arasında, Frankfurt Üniversitesi’nde, kutsal kitaptan kaynaklanan din ve ahlak felsefesi okuttu. Hitler’in yönetimi ele geçirmesinden sonra bütün çalışmalarını Alman Yahudileri’nin din ve ahlak kaynaklarının güçlendirilmesi konusunda yoğunlaştırdı. 1938’de Fi­listin Hebrew Üniversitesi’ne atandı, burada Y.L. Magnes ile anlaşarak Birleşik Arap-Yahudi devletinin kurulması için çalıştı, bu düşüncesiyle bağlantılı olarak toplumbilim ve toplum felsefesi okuttu. Savaş sonrası dönemde Almanlar’dan başarı ödülü aldığı gerekçesiyle, kimi çevrelerce acı bir dille eleştirildi.

Buber, felsefeye, insan varlığının özünü
oluştu­ran “Ben” ile “Sen” gibi iki ilke üzerinde
yoğunlaşan sorunlara çözüm aramakla girdi. Varoluşçuluk akımı­na, Tanrı sorunundan kaynaklanan bir görüşle yak­laştı. “Ben” ile “varoluş” arasında bir
ayrılmazlığın bulunduğu görüşünden yola çıkan Buber’e göre insan kendi özünü
gene kendisi yaratan bir varlıktır. İnsanı varolmadan önce tanımlama, niteleme
olanağı yoktur.

Buber, bu görüşlerini, lch und Du (“Ben ve Sen“) adlı yapıtında sergiledi. İnsan
ile evren arasındaki varlık ilişkisinin kaynaklarını, öğelerini araştırdı. Ona
göre insan-varlık bağlantısı iki özden oluşan bir bütündür: Ben-O, Ben-Sen.
“Ben” kendi kendine varolamaz, “O” ve “Sen” ile
bir bütünlük içinde varolabilir. Bu varoluş bir
bağlantıdır, insan ancak “Sen”de “Ben” olabilir.
“Ben”, bir insanın karşısında “Sen” olarak vardır.
“Ben” “Sen”dedir. Bu varoluş biçimi nesnenin nesnede bulunması
anlamına gelmez.

Evren, insana, iki ayrı varlık türü olarak verildi­ğinden, insanın bütününü oluşturan bu iki
varlıktır. Kişilerarası ilişkilerde, gerçeği derinlemesine araştıra­rak ortaya çıkaran, yaşamda yönlendirici bir ilke olan ahlak
yükümlülüğü ile kişiyi karşı karşıya getiren “Sen”dir.

Tanrı “sonsuz Sen” niteliğinde bir varlıktır ve “Ben” ile karşı karşıyadır. Bu
iki varlık birbirini gerektirir, biri olmadan ötekini bir sorun durumuna
getirme olanağı yoktur. Öte yandan “Sen” ile “O” da iki
varlık türü olarak birbirini gerektirir ve karşı karşıyadır. “Ben” ile “Sen” doğrudan doğruya birbi­rinin
karşı-varlığıdır. “Sen” ile “O” ise ancak nesne evreninde
karşı karşıyadır.

Toplum uyumlu bir bütündür, onun özünü
oluşturan da “Ben-Sen” arasındaki varlık ilişkisinden kaynaklanan
güvenliliktir. Toplum ancak bu güven üzerine oturtulabilir, bu güvenle
varlığını sürdürebi­lir. Toplumu oluşturan bireylerin
barış, mutluluk, kardeşlik duyguları içinde yaşamaları gerekir. Toplu­mun başka türlü sağlıklı, düzenli olma olanağı yoktur.

Martin Buber Eserleri

  1. leh und Du, 1922, (“Ben ve Sen”);
  2. Das Problem des Mensehen, 1948, (“İnsan Sorunu”);
  3. Urdistanz und Beziehung, 1951, (“Temel Bölünme ve
    Bağlantı”);
  4. Bilder von Gut und Böse, 1952, (“İyi ve Kötü Üzerine Görüşler”);
  5. Zwischen Geselschaft und Staat, 1952, (“Devlet ve Toplum
    Arasında”);
  6. Reden Uber Erziehung, 1953, (“Eğitim Üstüne Konuşmalar”);
  7. Der Mensch und sein Gebîld, 1955, (“İnsan ve Oluşumu”).

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansklopedisi, 21. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

Yorumlar kapalı.