Cengiz Han kimdir? Hayatı: (1167-122 7) Moğol kağanı. Moğol devletinin kurucusudur. Asıl adı Temuçin olan Cengiz 1167’de Onon ırmağı başlarındaki Deli’ün-boldok’da doğdu. 25 Ağustos 1227’de öldü. 1155’de doğduğu da ileri sürülür. 1160’larda Chinler’le Tatarlar’m parçaladığı Moğol devletinin son ham Kutula’nın yeğeni Yesügey ile Höelün Hatun’un büyük oğludur. Kıyat-Börçegin adlı Moğol sülalesinden gelmektedir.
Temuçin, 13 yaşlarında iken, babasını kaybetti.
Henüz küçük olduğundan, kabilesi, onu bırakıp Tayciutlar’a katılmak istedi. Annesi Höeiün Hatun, binbir çaba ile kabilenin küçük bir bölümünü geri çevirebildi. Nice güçlük ve sıkıntıya rağmen, varlıklarını sürdürebildiler. Bütün bu olaylar sırasında, Te- muçin’deki önderlik yetenekleri de kendisini belli ediyordu.
Teınuçin, ilk gençlik dönemindeki, Tayciutlar’la çatışma sırasında, tutsak düştüyse de kaçmayı başardı. Bu günlerde baba dostu Kereyit Toğrıl Han, (Tuğrul) kendisine destek olmuştu.
Temuçin, babasının daha önceden nişanladığı Ongratlı Berte ile evlendi. Ancak çok geçmeden, eski düşmanları Merkitler bir baskınla karısını kaçırdılar. Temuçin, karısını kurtarmak için Kereyit Toğrıl Han’dan yardım istedi. O da, Caciret Camuka’dan da yardım istemesini söyledi. Sonuçta, üçlü işbirliği ile başarılı bir baskın gerçekleştirdi. Börte Merkitler’in elinden kurtarıldı.
Temuçin, bu yıllarda Camuka ile çok yakın arkadaştı. Ancak dünya görüşleri ve özellikleri farklıydı. Birliğin yürüyemeyeceğini farkeden Temuçin, daha uzak bir yerde konakladı. Bu arada bir bölüm Moğollar da artık Temuçin’in yanında toplanmaya başlamışlardı. Eski Moğol Hanı Kutula’nın oğulları ve bazı kabileler de bunlar arasındaydı. Bu eski Moğol önderleri, Temuçin’i hanlığa getirdiler. Moğol gelenekleri, bundan sonra Temuçin’e Cengiz Han diyorsa da, bu unvan daha geç tarihlerde söz konusu edilmiş olmalıdır. Ancak hanlığı, özellikle Kereyit Toğrıl Han olumlu karşıladı; ona göre böylece Moğollar da kendi hanlarına sahip oluyorlardı.
Cengiz, han olduktan sonra Çin’deki Kitan/Chin sülalesinin, kuzey sınırlarında Tatarlar’a karşı giriştiği bir harekete katıldı ve Tatarlar ezildi. Ona göre Tatarlar atalarına kötülük edip, ölümüne neden olmuşlardı.
Temuçin’in han oluşunu kabul etmeyen bir kısım Moğol kabileleri Camuka’nın etrafında toplandılar. 1201’de, Hadagin, Salcıut, Dörben, Tatar, İkires, Ongrat, Kurulas, Nayman, Merkit, Oyrat ve Tayciutlar birleşip, Cacirat Camuka’yı han seçtiler. Camuka “Gur-han” unvanım aldı ve Cengiz’e karşı harekete geçildi.
Cengiz, bunun üzerine Toğrıl Han’dan yardım istedi. İki ordu Koviten’de karşılaştı. Ancak fırtına çıkınca büyük bir karışıklık oldu; iki taraf daha ileri gidemeyerek çekildiler. Herkes bir tarafa dağıldı. Bu arada Camuka, kendisini han seçenleri dahi yağma ederek çekiliyordu.
1202’de Tatar kabileleri ile savaştı ve onları yendi. Aynı yıl, Merkitler’le savaşan Toğrıl Han daha sonra Cengiz ile birlikte, Nayınanlar’a karşı sefere çıktı. Bu arada Toğrıl Han’ın yanına sığman Camuka ve yakınları, Toğrıl Han’ı Cengız’e karşı kışkırtıyordu. Giderek, Toğrıl Han, Cengiz’i kendisine en büyük hasım gibi görmeye başlamıştı. Cengiz, Toğrıl Han’ın üzerine yürüyeceğini haber alınca onunla savaşa girdi. Toğrıl Han’ın oğlu yaralanınca, savaş durdu, Cengiz’de askeri gücünü yeterli bulmayarak çekildi. 1203 yazını doğuda, Balcuna suyu kıyısında hayli güç koşullarda geçirdi.
Cengiz, bu arada, siyasi girişimlerde de bulundu. Çevreye haberler gönderip, düşmanlarını birbirinden
ayırmayı başardı. Sonunda, Toğrıl Han’ın hazırlıksız durumda olduğunu haber alınca onun üzerine baskın yaptı ve bozguna uğrattı. Toğrıl Han ve oğlu Seng- güm güçlükle kaçabildiler. Ancak Toğrıl Han, Nayman topraklarından geçerken, kendisini tanımayan Naymanlar’ca öldürüldü. Seng-güm ise, batıya kaçtı.
Doğu Moğolistan Cengiz’in eline geçti. Cengiz, birliklerini yemden düzenledi, askeri örgütünü genişletti. 1204’te Naymanlar’m üzerine yürüdü. Cengiz Han’ın düşmanları da Naymanlar’la birlikteydiler. Savaşta Naymanlar yenildiler, hanları öldü. Bir başka Navman Hanı Buyruk, Cengiz’e karşı direnişi sürdürmek istedi. Cengiz, 1206’da Buyruk Han üzerine yürüdü. Buyruk, avlanırken öldürüldü. Naymanlar’la savaşın- sonunda Cengiz Han’ın eline geçen T’a-t’a- Tunga adlı Uygur kültür adamı Cengiz’in çocuklarını eğitti.
Cengiz Han Moğolistan’ın tek gücü durumuna gelmişti. 1206 ilkbaharında, Onon ırmağı boylarında bir kurultay toplandı. Bu kurultayda, bütün kabilelerin temsilcileri Han Cengiz’i, hakanlığa (Kağan) getirdiler. Cengiz unvanı da bu sırada verilmiş olmalıdır.
Cengiz Kağan Çin’den batıya giden ticaret yolunu denetimlerinde tutan Tangutlar’a karşı bir kuvvet gönderdi. 1207’de, yeniden Tangutlar’la savaştı. 1209’da kendisi de sefere katıldı. Başkent Ning-hia düşmediyse de, Tangutlar denetim altına alındı.
1211 ’de Kuzey Çin’de egemen olan, Cürcetler (Chin/Kin) üzerine sefere çıkıldı. Çin güçleri bozguna uğratıldı. Ancak, iyi korunan noktaların ele geçirilmesi için savaş sonraki yıllarda da sürdü. Cengiz’in ordusu 1213’te Çin şeddinin güneyine de egemen oldu. 1215’teki seferle Çin ülkesinin hemen bütün önemli noktalan ele geçirildi. Son olarak da Pekin kenti kuşatılarak alındı. Cürcetler’in güçleri kırıldıktan sonra Cengiz Kağan, yine kuzeye çekildi ve savaşı sürdürmekle ünlü komutanı Mukali’yi görevlendirdi. Mukali, Cengiz Kağan’ın yıllarca süren Batı seferi sırasında da Çin’deki askeri harekâtı yönetti.
Cengiz Kağan, 1209’da ülkesinin batısındaki Uygurlar’ı, 1211 ’de Karluk Yabgusu Arslan Han’ı, 1216’da da Almalık Hakimi, Cengiz’ı kendisine bağladı. 1216’larda Merkitler’e karşı oğlu Cuci ile komutanlarından Söbütey’i (Subitay) gönderdi. Cuci Merkitler’i Kazakistan’ın kuzeyinde yakaladı ve yenilgiye uğrattı.
Cengiz Kağan, Türkistan yöresine gelip, bir devlet kuran Naymanlar’dan Küçlüg’e karşı da, Cebe’yi gönderdi. Küçlüg, Müslümanlar’a karşı sert davrandığından yerli halkın nefretini kazanmıştı. Müslümanlar’a saygı gösteren Cebe, yerli halkın desteği ile Küçlüg’ü yendi. Çekildiği Kaşgar’da da tutunamayan Küçlüg, 121S’de yakalanıp öldürüldü.
Cengiz Kağan, Asya’nın doğusunda büyük bir güç olarak ortaya çıkarken, Orta Asya’nın kudretli devleti de Harezmşahlar’dı. İki ülke arasında birçok elçiler gidip gelmişti. Cengiz, iki ülke arasında özellikle ticaretin gelişmesinden yana olduğunu belirtmiş, Harezmşah ülkesinden gelen kervan mallarını uygun fiyatlarla satın almıştı. Cengiz, 1218’de birkaç elçisi dışında tamamı Müslüman olan tacirlerin yönettiği 450 kişilik bir kervan hazırlatıp gönderdi. Kervan,
Harezmşah ülkesinin sınır kenti Otrar’a geldiğinde, Vali İnalcık Kayır Han, hepsini casus diye tutukladı; çok geçmeden Alaeddin Muhammed Harezmşah’ın izniyle hepsini öldürüp mallarına el koydu. Cengiz ı Kağan, olayı haber alınca, hemen yeni bir elçilik heyeti gönderdi. Oiaydan üzüntüsünü belirtip, suçluların cezalandırılmasını ve malların karşılığının ödenmesini istedi. Alaeddin Muhammed Harezmşah, bu elçilik heyetini de öldürttü. Bunun üzerine Cengiz Kağan Harezmsah’a karşı setere çıkmayı kararlaştırdı. 1219 başlarında yola çıkan Cengiz Kağan’m kuvvetlerine yol boyunca, bağlı devletlerin birlikleri de katıldı. Böylece 150.000 kişiye ulaşan Cengiz’in ordusu, yıl sonlarına doğru Harezmşah ülkesine yaklaştı.
1220 başlarında oğullarından Çağatay ile Ögedey’i Otrar’da bırakıp kendisi Buhara üzerine yürüdü. Cengiz’in ordusu, üç koldan Harezmşah ülkesine yayıldı. Savaşın çıkmasına neden olan Inalcık’m savunduğu Otrar’ın ele geçirilmesi hayli zaman aldı. Ancak Mart 1220’de kale düştü ve Cengiz’e gönderilen İnalcık, işkence ile öldürüldü. Cengiz Kağan, Şubat 1220’de Buhara’yı, Mart 1220’de Semerkant’ı ele geçirdi. 1221’de Görgenç, Merv ve öteki Horasan kentleri de alındı.
Alaeddin Muhammed Harezmşah, Aralık 1220’de çekildiği bir adada öldü, yerine oğlu Celaleddin Harezmşah geçti. Yeni hükümdar, şimdiki Afganistan topraklarında direnmek istedi ve bazı küçük Moğol birliklerine karşı başanlı oldu. Ancak ardından gelen Cengiz Kağan ile 24 Kasım 1221’Je Sind kıyılarında karşılaştı ve savaşı kaybetti. Cengiz için Batı seferi, tamamlanmış sayılabilirdi. Nitekim bundan sonra, dönüş hazırlıklarına başladı. 1225’te asıl topraklarına döndü.
Aynı yıl, Tangutlar üzerine sefere çıktı. Tangutlar’ın başkenti alındığı sırada öldü. Cenazesi, asıl yurduna götürüldü, Burhan-kaldun dağının bilinmeyen bir yerine gömüldü.
Cengiz’in Moğollar’ı tek bir devlet altında toplaması sonucu, eski Göktürk topraklarındaki bazı Türk boylarının Batı’ya doğru göçü başlamıştır. Asya’daki dinler mücadelesinde Cengiz’ın Şaman inancında olmasına karşın, siyasal açıdan İslamiyet’e yakınlaşmasıyla İslamiyet’e destek sağlamıştır. Cengiz’le birlikte Asya’nın iktisadi yaşamı da değişime uğramıştır. Ülkeler arası ticaret yeni boyutlar kazanmış, sınırlar ve gümrükler ortadan kalkmıştır. Asya’da tek bir devletin egemen olmasıyla Asya’nın batısı ile doğusu arasındaki ticari ilişkiler gelişmiştir.
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 24, Anadolu yayıncılık.
One Comment »