Cemal Paşa kimdir? Hayatı ve Eserleri: (1872-1922) Osmanlı asker ve siyaset adamı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önderlerindendir. Ahmed Cemal Paşa, 6 Mayıs 1872’de Midilli’de doğdu, 21 Temmuz 1922’de Tiflis’te öldü. Askeri eczacı Mehmed Nesih Efendi’nin oğludur. 1890’da Kuleli Askeri Lisesi’ni, 1893’te Harb Okulu’nu, 1895’te de kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harb Akademisi’ni bitirerek Erkân-ı Harbiye I. şubesinde görev aldı. 1896’da II. Ordu’ya bağlı Kırklareli İstihkâm inşaat şubesine atandı. Ertesi yıl kolağası (önyüzbaşı) oldu. 1898’de III. Ordu redif fırkası kurmay başkanlığı göreviyle Selanik’e gitti. Burada gizli İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girerek cemiyetin askeri kanadının örgütlenmesiyle görevlendirildi. Bu gizli görevi sürdürürken 1905’te binbaşılığa yükseldi. 1906’da Rumeli Demiryolları müfettişliğine atandı. Bu görevi sırasında İttihat ve Terakki’nin Rumeli’de örgütlenmesinde etkin rol oynadı. Cemiyetin bölük adı verilen yerel birimlerini oluşturdu. 1907’de Selanik’ teki III. Ordu kurmay heyetine atandı. Burada binbaşı Fethi (Okyar) ve kolağası Mustafa Kemal’le (Atatürk) birlikte çalıştı.
1908’de II. Meşrutiyet’in ilanının ardından İttihat ve Terakki Cemiyeti genel merkezi tarafından İstanbul’a gönderilen on kişilik temsil heyetinde yer aldi. Daha sonra da cemiyetin genel merkez üyeliğine seçildi. Aynı yıl kaymakamlığa (yarbay), yükselerek hükümetin Anadolu’ya gönderdiği Islahat Heyeti’nde görev aldı. Bu sırada 31 Mart Olayı’nın çıkması üzerine İstanbul’a dönerek Yeşilköy deki Hareket Ordusu’na katıldı. Ayaklanmanın bastırılmasının ardından Mayıs 1909’da Üsküdar Muhafızlığı görevine getirildi.
Ağustos 1909’da, 31 Mart Olayı ile hemen hemen aynı zamanda çıkan Çukurova’daki Ermeni ayaklanmasını bastırmak ve bölgede denetimi sağlamak göreviyle Adan? valisi oldu. Aynı zamanda Kuvve-i Mürettebe komutanlığına atandı. 1910 yılı sonlarında hastalanarak İstanbul’a döndü. Ağustos 1911 ’de ayaklanan Arap aşiretlerinin ayaklanmasını bastırmak ve düzeni sağlamak üzere Bağdat valiliği görevi verildi.
Balkan Savaşı’nın çıkması üzerine Temmuz 1912’de Bağdat’taki görevinden ayrılarak İstanbul’a döndü. Eylül 1912’de Konya redif fırkası komutanı olarak Balkan Savaşı’na katıldı. Bulgarlar’la yaptığı savaşta Vize’den Çatalca’ya dek çekilmek zorunda kaldı. Ekim 1912’de miralaylığa (albay) yükseldi. Güçlerini toparlamaya çalışırken ordu içinde salgın olan koleraya yakalanarak Kasım 1912’de İstanbul’a döndü. Aralık 1912’de Menzil Müfettişi ve Ordu İdare Reisi oldu.
23 Ocak 1913’te Ba’bıâli Baskını adıyla bilinen darbenin ardından Mahmud Şevket Paşa başkanlığında İttihatçılar başa geçince İstanbul Muhafızlığı görevine getirildi. Bu görevi sırasında bir yandan, karmaşık bir nüfus yapısına sahip ve ülkenin siyasi ve iktisadi merkezi durumunda olan İstanbul’da denetimi sağlarken, öte yandan, İttihatçılar’a karşı gelişen muhalefeti zor kullanarak bastırıp İttihat ve Terakki yönetimine destek sağlamaya çalıştı.
Aynı yıl İstanbul Muhafızlığı’nın kaldırılması üzerine I. Kolordu komutan vekili oldu. Aralık 1913’te mirlivalığa yükselen Cemal Paşa bir süre nafıa (bayındırlık) bir süre de bahriye nazırlığı yaptı. 1. Dünya Savaşı’nın getirdiği iktisadi yükü hafifletmek için dış vardım gereğinin dayattığı bu günlerde, öteden beri Fransız yanlısı olarak bilinen Cemal Paşa, görünürde Fransa’daki bir deniz tatbikatını izlemeye, aslında Fransa’nın madd- desteğini kazanmak amacıyla Fransa’ya gitti. Ancak eli boş döndü. Bunun üzerine Alman yanlısı Talat ve Enver paşalarla birlikte 2 Ağustos 1914’te yapılan Osmanlı-Alman Antlaşması’nı destekledi.
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na katılması üzerine bahriye nazırlığının yanı sıra II. Ordu komutanlığıyla da görevlendirildi. Kısa bir süre sonra da Filistin’deki IV. Ordu’nun komutanlığına atandı. Mısır’ı almak amacıyla düzenlenen ve tarihe Kanal Harekâtı adıyla geçen çarpışmalarda İngilizler karşısında tutunamayan Osmanlı güçleri ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar. İngilizler Suriye ve Filistin’i ele geçirdiler. Bu yenilgi nedeniyle suçlanan Cemal Paşa ordu komutanlığından ayrılıp, İstanbul’a döndükten sonra Bahriye Nazırlığı’ndan da alındı. İttihat ve Terakki Cemiyeti genel merkezindeki soruşturma sonucu aklandı.
1917’de IV. Ordu dağıtılınca Suriye ve Garbi Arabistan Ordu Grubu Kumandanlığı adıyla kurulan Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen ve Asir bölgesi komutanlığını üstlendi. 1918’de bölgenin denetimi Yıldırım Orduları Grubu’na verilince bu görevden alındı.
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması üzerine Takt ve Enver paşalarla birlikte ülkeyi terkederek Almanya’ya gitti. Ardından İngiliz- ler’e karşı mücadele eden Afganlılar’a yardım etmek üzere Afganistan’a gitti. Buradan da Rusya’ya geçti. Türkiye’ye dönme hazırlıkları içindeyken Tiflis’te Ermeni komitacılar tarafından öldürüldü.
Cemal Paşa, 1908-1918 döneminde İttihat ve Terakki’nin önde gelen yöneticilerindendi. Özellikle 1913-1918 arasında iç ve dış siyasetin belirlenmesinde önemli bir rol oynadı. Ayrıca I. Dünya Savaşı’nda en önemli cephenin komutanı olarak da görev yaptı. Bu bakımdan yenilginin ve İttihat ve Terakki yönetiminin baş sorumlularından sayılmıştır.
Cemal Paşa Eserleri:
- Plevne Müdafası, 1898;
- Aite Denkmaeler aus Syrien, Palasıma und Wesl-Arabien,1918, (“Suriye, Filistin ve Batı Arabistan’daki Eski Anıtlar“);
- Cemal Paşa Hatıratı 1913-1922, fö.s.), 1923, (yeni harflerle 1959).
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 24, Anadolu yayıncılık.
Yorumlar kapalı.