Alexis Carrel kimdir? Hayatı ve eserleri

kihaes 05/23/2014 0

Alexis Carrel kimdir? Hayatı ve eserleri: (1873-1944) Fransız cerrah ve fizyoloji bilgini. Damar cerrahisinde ve doku kültüründe geliştirdiği tekniklerle çağdaş doku ve organ naklinin öncülerin-dendir. 28 Haziran 1873’te, Lyon idare bölgesindeki Sainte-Foy-Les-Lyon kentinde doğdu; 5 Kasım 1944’te Paris’te öldü. Lyon Üniversitesi’nden 1889’da edebiyat, 1890’da fen, 1900’de tıp diplomasını alarak aynı üniversitede deneysel araştırmalara başladı. Daha öğrenciliği sırasında hastanelerde staj yaparken damar cerrahisindeki başarılı çalışmalarıyla dikkati çekmiş, 1902’de de yeni bir damar dikiş tekniği geliştirdiğini açıklayarak geniş bir çevreye adını duyurmuştu. Ancak, öğretim görevlisi olması için Lyon Tıp Fakültesi’nden beklediği ilgiyi göremeyince 1904’te Kanada’ya gitti, ertesi yıl da Chicago Üniversitesi’nin fizyoloji asistanlığı çağrısını kabul ederek ABD’ye yerleşti. 1906’da New York’taki Rockefeller Enstitüsü’nün (bugün Rockefeller Üniversitesi) Tıp Araştırmaları Bölümü’ne geçen Alexis Carrel, kalp ve damar cerrahisi alanındaki öncü çalışmalarıyla 1912’de Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü aldı. 1938’de Rockefeller Enstitüsü’nden emekliliğini isteyerek 33 yıldır yaşadığı ABD’den ayrılıp Fransa’ya döndü. II.Dünya Savaşı sırasında 1940’tan 1941’e değin Vichy Hükümeti’nin görevlisi olarak ABD’de insan ve çevre sorunları üzerinde inceleme yaptıktan sonra, yaşamının son birkaç yılını Fransa’da aynı sorunlarla uğraşarak geçirdi.

Carrel’in Lyon’da tıp öğrencisi olduğu yıllarda, damar çeperindeki bir yaranın dikilmesinde ya da kesilmiş iki damar ucunun dikişle birleştirilmesinde pek başarılı sonuçlar alınamıyordu. 1902’de yeni bir dikiş tekniği deneyen Carrel, damarı birbirinden eşit uzaklıktaki üç noktasından gererek üçgen haline getirip parafine batırılmış ipek iplikle üçgenin kenarlarını sırayla diktiğinde, pıhtılaşan kan parçalarından ileri gelen damar tıkanmaları ve ameliyat sonrası kanamalar büyük ölçüde önlenmişti. Üstelik bu yöntem damarlarda dikiş sonrası büzülmelere de yol açmıyordu. Rockefeller Enstitisü’nde bu dikiş tekniğini iyice geliştiren ve fizyolojik eriyikler içinde sakladığı damar parçalarını aylar sonra kullandığında bile olumlu sonuçlar alan Alexis Carrel, bir yandan damar cerrahisinde yeni bir dönemi başlatırken, öte yandan gelişmelerden umutlanarak doku ve organ nakli denemelerine girişmişti. Aşılanan doku ya da organda kanama ve pıhtılaşmaları (tromboz) önleyerek normal kan dolaşımı sağlanabildiğinde bu tür ameliyatların gerçekleştirilebileceğini düşünen Carrel, hayvandan hayvana on dört böbrek nakli denemesinin dokuzunda başarı sağladı.

Gerektiği anda doku ve organ bulmanın güçlüğünü bilen Carrel, aşılama ya da transplantasyon tekniklerinin bir yaşama umudu olabilmesi için, doku ya da organları çok uzun süre canlı tutabilmenin yollarını aramaya başladı. 1913’te, bir civciv embriyonundan aldığı kalp dokusunu vücut dışı ortamda uzun yıllar canlı tutmayı ve geliştirmeyi başardıktan sonra 1930’larda yeni bir denemeye girişti. Makine mühendisliği deneyimi olan ABD’li pilot Lindbergh’ in Carrel’in önerisi üzerine tasarladığı ve bir hayvanın vücudundan çıkarılmış kalp ya da herhangi bir organda dokuları besleyecek fizyolojik sıvı dolaşımını sağlayan bir cam pompa (perfüzyon pompası), yapay kalbin ilk taslağıydı ve bugünkü organ nakli ameliyatlarına ortam hazırladı.

1935’te yayımlanan Man the Unknown (“Bilinmeyen İnsan”) adlı yapıtında insanın psikolojik sorunlarına eğilen ve bilimden yararlanan aydınların yönetiminde zekâ düzeyi çok gelişmiş üstün bir insan ırkına nasıl varılabileceğini araştıran Carrel, bu görüşüyle Nazi ilkelerine yakın olmuştur. II. Dünya Savaşı yıllarında Paris’te kurduğu “İnsan Sorunlarını Araştırma Enstitüsü”nde Vichy Hükümeti’nin desteğinden yararlandığı ve Alman işgal kuvvetleriyle görüşmelerde bulunduğu için Naziler ile işbirliği yapmakla suçlanmıştır.

Alexis Carrel Eserleri: 

  1. Le goitre cancereux, 1900, (“Guatr Kanseri“); 
  2. Man The Unknown, 1935, (“Bilinmeyen İnsan“); 
  3. The Culture of Organs, 1938, (“Organ Kültürü“).

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 23, Anadolu yayıncılık.

Alexis Carrel kimdir? Hayatı ve eserleri: Fransız asıllı bir Amerikalıdır. Alexis Carrel Nobel ödüllü bir cerrahtır.Nobel ödülünü 1912 yılında almıştır. Nobeli almaya hak kazanmasına sebep olan çalışması ise kan damarlarının birbirine bağlanmasında yeni bir teknik geliştirmesidir. Organ nakillerinde bu teknik çok büyük öneme sahiptir. Dindar bir hristiyandır.

Şimdi de ansiklopedik olarak Alexis Carrel’i tanıyalım: Kan damarlarının birbirine bağlanmasında yeni bir teknik geliştirmesi sebebiyle, 1912 yılında Nobel Mükâfâtı verilen Fransız asıllı Amerikan Cerrahı. 28 Haziran 1973’te Fransa’nın Lyon şehrinde doğan Carrel, 1900 yılında Lyon Tıp Fakültesinden mezun oldu.

Kanada’da kısa bir süre kaldıktan sonra Chicago’ya gelip Chicago Üniversitesi Fizik Laboratuvarında çalışmaya başladı. 1908’de Rockfeller Tıbbî Araştırma Merkezine girdi. İkinci Dünyâ Harbi sırasında Carrel ve hanımı Fransa’da bir laboratuvar hastahânesi kurdular; daha sonra Carrel’in emekliye ayrıldığı târih olan 1939 yılına kadar tekrar Rockfeller Tıbbî Araştırma Merkezine döndüler. 1941’de Fransa’ya dönen Carrel, insanların karşılaştıkları problemler ve pratik çözümleri konusunda faaliyet gösteren “Fondation Pour l’Etude des Problemes Humains” Vakfını kurdu. Carrel 5 Kasım 1944’te Paris’te öldü.

Carrel’in 1902 yılında geliştirdiği kan damarlarının birbirine bağlanması (dikilmesi) tekniği insan vücuduna nakledilen organlara kan damarlarının bağlanmasında kullanıldı. Organ nakli ile yakından ilgilenen Carrel, 1913 yılında yaptığı bir ameliyatla bir kedinin böbreğini başka bir kediye nakletti.

Ocak 1912’de bir piliçten aldığı kalp dokusunu bir invitro kültürüne nakletmeye muvaffak oldu. Bu kültürü iptidâî bir halde olmasına rağmen 28 yıl süreyle canlı olarak muhâfaza etti. Dokuya gerekli maddeyi sağlamakta son derece dikkatli olan Carrel, orjinal sun’î maddeye embriyonik piliç suyu veya bâzı diğer sıvı besinler ilâve etti. Bu arada dokuyu tâze besinler içinde banyo da eden Carrel, artık ürünlerin ortadan kaldırılması için kullanılmış maddeleri dışarı attı.

Birinci Dünyâ Harbi sırasında Henry Dakin ile çalışan Carrel, yaraları sodyum hipoklorit eriyiği ile tedâvî etme tekniğini geliştirdi. Bu metod sâyesinde birçok yaralı insan tedâvi edilerek ölmekten kurtuldu. Koyu bir Hıristiyan olan ve bir misyoner gibi çalışan Carrel; felsefe, sosyoloji ve fen konularında eserler verdi.

1935’te İnsan Denen Meçhul,

1937’de Medenî İnsan,

1948’de Duâlar,

1938’de C.A. Lindbergh ile birlikte Organ Kültürleri adlı kitapları yazdı.

*KAYNAK: REHBER ANSİKLOPEDİSİ, 4. CİLT

Yorumlar kapalı.