Hüsamettin Bozok kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: İstanbul’da doğdu (1916). Ortaöğrenimini Pertevniyal Lisesi’nde tamamladı (1934). İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nden F. R. M. Sertifikası alarak Sarıyer Ortaokulu’nda ve Haydarpaşa Lisesi’nde öğretmenlik yaptı (1940-48). Yeditepe dergisini ve yayınevini kurdu yönetti. İstanbul Şehir Operası basın müşavirliği görevinde bulundu (1969-72). Dene- me-eleştiri türündeki ilk yazılarını Yeni Adam (1936), Servet-i Fünun / Uya- niş, Ses, Yeni Edebiyat, İnsan, Küllük, Yürüyüş, Adımlar, Pınar, Yığın, Ant (1938-1946) dergilerinde yayımladı. Yurtta ve dünyada gelişen toplumcu edebiyat hareketini değerlendiren yazılarında kişiler ve kitaplar üzerinde durdu. “İnkilapçı Türk şiirinin” doğuş ve gelişim nedenlerini gösterirken {Servet-i Fünun / Uyanış, sayı: 2266-581/1940) toplumsal değişme, doğu ve batı kültürleri, eskiyen kurumların çöküşü gibi olgulara dikkati çekti.
Aruz ve hece ölçüsüne dayanan eski şiir anlayışının, 1930’lardan sonra “tasfiye edilmesi”ni yaşamın doğal evrimine bağlayan Bozok, “Realizme Doğru” (Yürüyüş, 9 Eylül 1942) adlı, yazısında “inkılapçı realizmin” yeni edebiyat hareketi üzerindeki etkilerini tartışarak, batıya yeni açılan bir ülke sanatının “realizme gel…”, “sembolizme git…”, “fütürizme gelme…” diyemiyeceğini belirtmiştir. Bozok’a göre batı sanatının “tek bütün” olmaması gibi, yeni Türk sanatının da kendi içinde değişik eğilimler taşımasını doğal karşılamak gerekir. Çünkü kimi sanat dallan gelenekten yoksundur. Kimileriyse elli, altmış yıllık bir geçmişe sahiptir. “Bu bakımdan denilebilir ki, inkılapçı realizmin mazisi yoktur; fakat istikbali büyük olacaktır.” Gelişim sürecinin özelliklerini gören gözler için yeni edebiyat şu anlamı taşımaktadır: “Tasfiye hareketi realizmin lehine inkişaftadır. Zafer de onun olacaktır.”
Hüsamettin Bozok, “Türk Edebiyatında Köylü” (Ses, sayı 4, Eylül 1939), “Nail V. ve Sanat Telakkisi” (Serveti Fünun / Uyanış, 2261- 581/1940) “Hüseyin Rahmi’nin Şahsiyetinde Mücadele Unsuru” (Adımlar, sayı 12, Nisan 1944), “Hüseyin Rahmi Gürpınar” (Yığın, sayı 5, 1 Aralık 1946) gibi incelemelerinde dil, üretim ilişkileri içindeki insan, doğa ve toplum karşısındaki savaşım, ulusallık ve yapısal özellik sorunlarını göz önünde tutarak güncelle tarihsel, bireyselle toplumsal arasındaki bağlamların bilinmesine özen göstermiştir. Bu niteliğiyle yeni edebiyat hareketinin ilk savaşım yıllarındaki yazılarıyla toplumcu gerçekçi akıma yandaş eleştirmenlerden biri olarak nitelenebilir.
1950’den sonra yayımladığı Yeditepe dergisinde 1938-1946 yıllarındaki verimliliğini sürdürememiştir.
YAPITLARI: Emile Zola (inceleme, 1940), Portreler (tanıtma yazıları, 1941).
Kaynak: Çağdaş Türk Edebiyatı 4, Cumhuriyet Dönemi 2, Şükran YURDAKUL, 1994, Evrensel Basım Yayın.
Yorumlar kapalı.