Edmund Burke kimdir? Hayatı ve eserleri

kihaes 11/07/2021 0

Edmund Burke kimdir? Hayatı ve eserleri: (1729-1797) İngiliz devlet adamı ve siyaset felsefecisi. Güncel olaylar üzerine yazdığı yazılarla siyaset kuramının oluşmasını etkilemiştir. 12 Ocak 1729’da Dublin’de doğdu, 9 Temmuz 1797’de Beaconsfield’de öldü. İrlandalı orta halli bir ailenin oğludur. Annesi Katolik, babası Protestan olan Burke, daha çok, Protestan olarak yetiştirildi. 1743-1748 arasında Dublin’deki Trinity College’da öğrenimini tamamladıktan sonra, 1750’de Londra’da hukuk öğrenimi gördü. 1761’de İrlanda Bakanı G. Hamilton’un, 1765’te de Rockingham Markisi’nin özel yazmanlığını yaptı. Liberal eğilimli Whig Partisi’ne girerek, 1765’te Wendover’den, 1774’te Bristol’den, 1781’de Malton’dan milletvekili seçildi; 1795’te siyasetten çekildi.

1688 Devrimi’yle İngiltere’de siyasal erk, “Whig” aristokratlarının eline geçmişti. Fakat yüzyıl sonra III. George, anayasanın krala tanıdığı yetkileri artırmak için Whigler’in çoğunlukta olduğu yasama organını kendi amaçları doğrultusunda zorlamaya başlayınca, Burke, Whig Partisi’ni krala karşı durmadığı için eleştirmiştir. Dengeli bir anayasa düzeninde yasama organının bağımsız olmasını ve kendini ulusun yararına adamış, yetenekli, ilkelerine bağlı kişilerden oluşması gerektiğini savunmuştur. Öte yandan yönetilenlerin nasıl yönetileceklerini saptamaya hakları olmadığını eşit oy hakkının anlamsız bir aritmetik oyunu olduğunu öne sürmüştür.

Burke temsil fikrini tarihsel kategoriler içinde düşünmüş, kendisi soylu olmamakla birlikte aristokratik yönetimi savunmuştur. Düzenin bozulmamasını her şeyin üstünde tutmuştur. Yaşadığı çağın iki büyük olayına da bu açıdan bakmış, Amerikan Devrimi’ni onaylamış, Fransız Devrimi’ni ise yermiştir. Amerikan Devrimi’nde temelde geleneksel hakların ve özgürlüklerin korunması varken, Burke’e göre, Fransız Devrimi yapay bir akılcı felsefe üzerine yeni bir sistem kurmayı amaçlamıştır. Ayrıca Burke, bu devrimi, kişisel mülkiyet, din ve devletin geleneksel yapısını bozma pahasına özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi ilkeleri getirmekle de suçlamıştır.

Burke, Fransız Devrimi’nin temelindeki “evrensel insan hakları” ve “doğal yasalar” gibi önsel (a priori) kavramları önemli görmemiştir. Ona göre siyasal görmüş-geçirmişlikten yoksun, hayalperest bazı idealistlerin var olan kurumlara ve yerleşmiş geleneklere karşı şiddet yoluyla giriştikleri bir devrimin verebileceği sonuç, felaketten başka bir şey olamazdı.

Burke’ün siyaset ile ilgili tutumu temelde dinsel bir tutumdur. Bir Hıristiyan olarak, dünyanın yetkinlikten uzak bir düzeni olduğunu söylerken ahlaki düzene verdiği önemi vurgular. Ona göre, yöneticilerin ve yasa koyucuların ilk görevi, şimdiyle ilgilidir, gelecekle değil. Bu kişiler güçlerini bugünkü kötülükleri düzeltmek için kullanmalıdırlar.

Burke’ün üzerinde durduğu kavramların başında; adalet, doğal eşitlik, doğal haklar gelir. Eşitlik ve yararcılığı “hukukun iyi temeli” olarak gösterirken, adaleti yararcılığın bir işlevi olarak görmez. Hukuksal yargı, yan-koşullar, yararlılık gibi kavramları doğal hukuk geleneği içinde, değişik bir biçimde ele almıştır.

Edmund Burke, doğal hukuktan söz ederken 17. ve 18. yy’ların doğal hukuk anlayışı ile Thomizm’in doğal hukuk anlayışı arasındaki farkı gösterir. Thomizm daha çok doğal görevlerle, öteki ise doğal haklarla ilgilidir. Burke, Thomizm’de olduğu gibi doğal görevler üzerinde durur, doğal hakları ise ikincil olarak ele alır.

Burke’e göre, insanı, Tanrı, fiziki dünya ve öteki insanlardan oluşan üçlü bağımlılığından kurtaracak ya da bağımlılığını azaltacak hiçbir hak olamaz. Bu bağımlılıklarını ve bunlardan kurtulmasının olanaksızlığını bilmesi, insanın yaşam, özgürlük ve mülkiyet eşitliğinin bir hayal olduğunu öğrenmesine yarar. Uygar bir toplum düşüncesi ancak doğal görevler ve doğal haklarla birlikte anlamlıdır. Uygar bir toplumun ayakta kalabilmesi için toplumu yönetenler bu hakların kullanılmasını ve görevlerin yapılmasını sağlamalıdır.

Edmund Burke, insanlar arasında ahlaksal ve yasalar önünde hukuksal bir eşitliğe inanır. Buna karşılık insanlar arasında siyasal ve düşünsel bir eşitliği kabul etmez.

Burke’ün siyaset felsefesi ile ilgili görüşlerinin toplandığı kitabı A Vindication of Natural Society’dir (“Doğal Toplumun Doğrulanması”). Bu kitabında doğal toplum biçimini ve ilişkileri inceler. Doğada birçok zorluklarla karşı karşıya kalan insanlar bu zorluklara birlikte göğüs germek, gereksinimlerini birlikte karşılamak zorundaydılar. Onları besleyen, barınmalarını sağlayan maddeler aynı ve ortaktı. Bu ortaklık onları toplum fikrine götürdü. Burke, pozitif bir kurumlaşmayı içermeyen bu birliği “doğal toplum” olarak adlandırır. Ancak insanlar bununla yetinmediler. Doğal biraradalıkları onlara zorunluluklar getirmiyordu. Bu yüzden de elde ettiklerini ellerinden kaçırmaları, bu koşullar altında, çok kolaydı. “Doğal toplum” onları bir arada tutamadığına göre, başka yollar aranmalıydı. İnsanlar bu eksikliği “yasalar’la giderdi. Yasaların işe karışmasıyla ortaya çıkan toplum biçimi “siyasal toplum”dur. Bu toplum biçimi, devletlerin, uygar toplumların, hükümetlerin kaynağıdır.

Genel sınıflamadan sonra, tek tek devlet biçimlerinin yapısını inceleyen Burke’e göre, devleti kavramsal olarak ele alırken dışsal ve içsel ilişkilerini incelemek gerekir. Dışsal ilişkileri arasında, başka devletlerle olan dostluk ve düşmanlık ilişkileri vardır. İçsel ilişkileri ise, onu oluşturan parçaların, yöneten ile yönetilenlerin karşılıklı ilişkilerini içerir. Her iki tür ilişkinin temelinde, insanların birbirlerini alt etme güdüleri yatar, insanlar “siyasal toplum” kurdukları zaman bu güdülerini doyuracak araçları üretme olanakları olur.

Edmund Burke, Tarihçi Hukuk Okulu’nun esin kaynaklarındandır. Rousseau’nun doğal hukuk görüşlerine karşı tarihsel olguların sürekliliği görüşünü savunmuştur.

Edmund Burke Eserleri:

  1. 1.A Vindication of Natural Society: ora View of the Miseries and Evil arising to Mankindfrom every Species of Artificial Society, 1756, (“Doğal Toplumun Doğrulanması: Ya da Her Çeşit Yapay Toplumun insanlığa Getirdiği Felaket ve Kötülüklerin Bir Değerlendirmesi”); 
  2. 2.A Philosophical lnquiry into the Origin of our Ideas of the Sublime and Beautiful, 1756, (“Asil ve Güzel Olana ilişkin Düşüncelerimizin Kökenine Yönelik Felsefi Bir Araştırma”); 
  3. 3.Ohservations on a late Publication Entitled, the Present State of the Nation, 1769, (“Ulusun Bugünkü Durumu Adlı Kitap Üzerine Gözlemler”); 
  4. 4.Thoughts on the Present Discontents, 1770, (“Varolan Hoşnutsuzluklar Üzerine Düşünceler”); 
  5. 5.American Taxation, 1774, (“Amerikan Maliyesi”); 
  6. 6.Condliation Wıth America, 1775, (“Amerika ile Uzlaşma”); 
  7. 7.India Bili, 1783, (“Hindistan Yasa Tasarısı”); 
  8. 8.The Impeachment of Warren Hastings, 1788, (“Warren Hastings’in Suçlanması”); 
  9. 9.Reflections on the Revolution in France,1790, (“Fransa’daki Devrim Üzerine Düşünceler”).

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 21, Anadolu yayıncılık, 1983

Yorumlar kapalı.