Christopher Coudwell kimdir? Hayatı ve Eserleri: (1907-1937) İngiliz eleştirmen ve estetikçi. Marxist edebiyat eleştirisine yeni boyutlar kazandırmıştır. Asıl adı Christopher St. John Sprigg’dir. 20 Ekim 1907’de Londra’da doğdu. Öğrenimini Ealing’de, bir Katolik okulu olan St. Benet’s College’da yaptı. Yükseköğrenime devam etmedi. On beş yaşındayken okulu bırakarak, babasının da editörlerinden olduğu Yorkshire Post gazetesinde iki yıl muhabir olarak çalıştı. Bundan sonra Londra’da kardeşi T.Stanhope Sprigg’le birlikte havacılık üstüne yayın yapan bir yayınevi kurdu ve teknik bir dergi çıkarmaya başladı. Uçak ve otomobil motorlarıyla ilgili buluşlarıyla dikkati çekti. Ayrıca, gene bu dönem içinde, havacılık üstüne beş kitap, yedi polisiye roman ve şiirler yazdı.
1934 yılında Caudwell Marxist düşünceyle tanıştı, Marxist klasikleri okumaya başladı. 1935 yazını Corrwall’da geçirdi ve burada okumak için bolca vakit buldu. Bundan sonra Londra’ya gitti. Poplar yöresindeki Komünist Partisi şubesine girdi. Parti gazetesi olan The Daily Worker’ı satmak ve sokaklarda propaganda konuşmaları yapmak gibi militanlık etkinliklerini yürüttü. Kuşağının öbür Parti üyesi Marxist aydınları genellikle bu gibi düşünceleri üniversitede edinmişlerdi. Caudwell’in gelişmesi onlardan oldukça farklıydı ve kendisine özgüydü. Bu sıralarda başlıca yapıtlarından biri olan Illusion and Reality’yi (Yanılsama ve Gerçeklik) yazıyordu. Bu kitabı yazarken sol aydınlarla bir tartışma ve danışma ortamı içinde bulunmadığı, doğrudan doğruya kendi düşüncelerini dile getirdiği genel olarak benimsenmiş görüşlere aykırı düşen özgün yaklaşımından anlaşılıyor. Söz konusu kitabının dışında, daha sonra Studies in a Dying Culture (Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler) adıyla bir kitapta toplanıp yayımlanan yazılarını da yazmaktaydı. Bir yandan da The Crisis in Physics’e (“Fizikte Buhran”) çalışıyor, geçimini sağlamak için romanlar da yazıyordu. 1935’te yayımlanan This My Hand bunlardan biridir.
1936’da İspanya İç Savaşı başlamıştı. Caudwell’in üyesi olduğu Poplar Komünist Parti şubesi Cumhurivetçiler’i desteklemek için para toplayıp bir cankurtaran arabası satın aldı. Caudwell bu arabayı Fransa üstünden sürerek götürmekle görevlendirildi.
Bu görevi yerine getiren Caudwell cankurtaranı İspanyol hükümetine teslim ettikten sonra orada kalmaya karar verdi ve Uluslararası Tugay’a katıldı. Kısa bir süre sonra, cephedeki ilk gününde, Jarama nehri çarpışmasında, geri çekilen birliğine vakit kazandırmak için bir tepeyi tutarken vurularak öldü.
Böylece Caudwell’in Marxizm üzerine çalışmaları ancak üç yıl sürdü. Kendisi Ispanya yolundayken baskıya verilen Yanılsama ve Gerçeklik‘in de, öbür deneme kitaplarının da yayımlandığını göremedi.
1930’larda sanat ve estetik alanında “sosyalist * gerçekçilik” anlayışı yerleşmeye başlamıştı. Bu kuramın temelleri Aristoteles’ten beri bilinen mimesis (yansıtma) anlayışına dayanıyordu. Caudwell gerçekçiliğe ve toplumsallığa önem veren birçok çağdaş yazar gibi mimesis anlayışına genel çizgileriyle katılmakla birlikte, kendi kuramını bütünüyle bu anlayış üstüne oturtmaktan kaçınmıştır.
İngiliz ulusal edebiyat geleneği hâlâ Romantik edebiyat çığırının etkileri altındaydı. I. A. Richards gibi bilimsellikten yana çağdaş eleştirmenlerde bile bu izleri görmek mümkündü. Öte yandan 1930’larda Ingiltere’nin Marxistleri daha çok edebiyattan gelmiş bir kuşaktılar ve toplumsallaşmış bir Romantizmin etkileri birçoğunda izlenebiliyordu (Aliek West, Ralp Fox, Henderson, Charques vb.). Doğrudan ilişkide olmasa da, onların kültürel mirasını Caudwell da paylaşmaktaydı.
Böylece Christopher Coudwell, “sosyalist gerçekçilik” akımını gitgide katılaşan bir “yansıtmacılık” temeline dayandıran Marxistlerden farklı olarak, Romantik anlayıştan kaynaklanan bir “yaratma” tezini savundu, daha doğrusu, bu iki tez arasında özgün bir bireşim kurmaya çalıştı. Bu çalışma en çok estetik konusunda en önemli yapıtı olan Yanılsama ve Gerçekçilik’te belirgindir. Burada Caudwell “doğa” ve “ekonomi”, “birey” ve “toplum”, “duygu” ve “düşünce”, “sanat” ve “bilim” olarak kurduğu karşıtlıkların çözümlemesine girişerek, hem bir bilgi kuramı, hem de buna dayalı bir sanat kuramı kurmaya çalıştı. Ona göre insan ile doğa sürekli bir mücadele içindedir ve “ekonomi” bunun sonucudur, insanın doğa ile mücadelesi “ekonomi” yoluyla yürür. Şiir ve genel olarak sanat, bu mücadelenin bir parçası olarak özünde “ekonomi”ye bağlı ve işlevseldir. Ama sanatın bu işlevi kuru bir “bilgi verme” işlevi değildir. Doğa üzerine doğru bilgileri bilim verir. Şiir, yani sanat ise, insanın duygularını eğitir, yüreğin istekleri ile varolan durum arasında bir uyum sağlar. Bu bakımdan sanatın dış dünyayı yansıtması çok önemli değildir. Sanatı geçerli kılan iç dünyanın psikolojik gerçekliğini verebilmesidir.
Caudwell’ın “yansıtma” ve “yaratma” gibi apayrı kuramsal yaklaşımların ürünü olan ıkı sanat görüşü arasında kurmaya çalıştığı bireşim ilginçtir, ama genel kabul gördüğü söylenemez. Tezini kanıtlamak için biyolojiye, nörolojiye sıkça başvurması eleştirilmiştir. Tarihi, insan ile doğanın “ekonomi” olarak nitelenebilecek mücadelesi gibi görmesi oldukça sığ bir “historisizm” olarak nitelenmiştir. Şiirde ekonomik bir işlev görmesi, her şevi ekonomi açısından görme eğiliminin sonucu sayılmıştır.
Caudwell’ın kitapları yayımlandıktan sonra fazla yankı yaratmadı. 1950’lere gelindiğinde Modern Quarterly ’de Christopher Coudwell üstüne tam bir yıl sürecek bir tartışma ve polemik açıldığı görüldü. Bu polemikte ilk ve son sözü söyleven tanınmış Ingiliz Marxist yazar Maurice Cornforth, Jdanov tezlerinden yana çıkarak, Caudwell’ı Marxizm-dışı ilan etti. Tartışma sırasında Caudwell’ı savunan yalnız George Thomson oldu. Öte yandan bu dönem içinde sanatı daha geniş bir perspektif içinde ele almaya çalışan Lukacs ve Goldmann gibi eleştirmenler de, Caudwell’a fazla ilgi göstermediler.
Uzun bir ilgisizlik dönemi boyunca Cornforth ve arkadaşlarının Christopher Coudwell üstüne yargısı yerleşmiş göründü. 1960’lardan sonra ise, İngiliz Marxistleri geçmişi yeniden değerlendirme gereğini duyduklarında, Caudwell’ın hem yapıtları tekrar yayımlanmaya başladı, hem de onun düşüncelerini inceleyen yazılar, kitaplar yazıldı. Bunlardan biri D. N. Margolies’in The Function of Literatüre (“Edebiyatın işlevi”) adlı kitabıdır. Bu kitap Caudwell’ın kuramına karşı hemen hemen hiçbir eleştirel tavır almayan, onu savunan bir kitaptır. Eleştirmen George Thomson da daha sonra yazdığı yapıtlarında Caudwell tezlerinin oldukça sadık uygulamalarını yapmıştır. Ingiliz Marxistle- rinden Francis Mulhern ise New Left Revieu’da 1974’te yayımlanan bir yazısında, Caudwell’ı birçok bakımdan eleştirir, ama çağdaş Marxist eleştirmenler arasında en yukarıda ve tek olduğunu belirtir, bütün eksiklerine karşın, yazarın bir Marxist olarak yaşadığı sürenin kısalığı düşünüldüğünde başarısının son derece dikkate değer olduğunu söyler.
İngiliz Marxist tarihçi E.P.Thompson ise, Socialist Register’da Christopher Coudwell üstüne yazdığı yazıda, ona oldukça değişik bir açıdan bakmakta ve Caudwell değerlendirmelerinin yönünü bütünüyle değiştirmeye çalışmaktadır. Ona göre, şimdiye değin bir eleştirmen ve estetikçi olarak tanınan Caudwell bu yanıyla fazla önemli değildir. Caudwell’ın asıl özgün ve değerli yanı burjuva ideolojisini eleştirmesinde aranmalıdır. Bu yeni açının bir gereği olarak Thompson, Yanılsama ve Gerçeklik’ın değil de, Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler’in yazarın asıl büyük yapıtı olduğunu ileri sürer.
Bu kitapta Christopher Coudwell, Bernard Shaw, D.H.Law- rence, H.G.Wells gibi yazarları eleştirirken genel sorunlara girer ve Thompson’ın dediği gibi burjuva bilinçliliğinin birtakım alanlarını inceler. Ancak buradan, Caudwell’ın bir ideoloji eleştiricisi olduğu sonucuna varmak doğru olmaz. Sanat kuramı temeli üstünden olaya bakıldığında da, Caudwell’ın, “düşünce varlığı yansıtır” gibi bir genellemenin pek ötesine geçmediği ve genel olarak burjuva ideolojisini bir “yanlış bilinç” sorunu olarak ele aldığı görülür.
Christopher Coudwell Eserleri:
- Illusion and Reality, 1935, (Yanılsama ve Gerçeklik);
- This My Hand, 1936;
- Studies in a Dying Culture, 1938, (Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler);
- The Crisis m Physics, 1939, (“Fizikte Buhran”);
- Futher Studies in a Dying Culture, 1949, (Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler-II);
- Poems, 1949, (“Şiirler”).
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 22, Anadolu yayıncılık.
Yorumlar kapalı.