Süleyman Paşazade Sami bey kimdir? Hayatı ve eserleri: (1866-1917) Sultan Abdülaziz’i tahtan indirenler arasında bulunan Süleyman Paşa’nın oğludur. Mülkiye Mektebi’ni bitirdikten sonra, 1890 da Bursa İdadi Mektebi Müdürlüğü’ne, 1900 de merkezi Rodos’ta bulunan Akdeniz Adaları Maarif Müdürlüğüne atandı. 1909 da Meclis-i Kebir-i Maarif üyesi oldu, 1912’den sonra da ek görevle Darülfünun Müdür-i Umumiyeliği (Rektörlüğü) yaptı. 1914’ten 1917’de ölünceye kadar “Telif ve Tercüme Kurulu” üyeliğinde bulundu. Servet-i Fünun dergisinde “Süleyman N’esip” takma adıyla birçok şiirleri çıkmıştır. İkinci Meşrutiyet döneminin en önemli eğitimcilerinden biridir. “Fröbel ve Pestalozzi Usullerinde
Talim ve Terbiye Dersleri” adlı bir çeviri eseri de vardır. Ayrıca, “Mekâtib-i İptidaiyeye Mahsus Usul-i Terbiye ve Usul-i Tedris” adlı talimatname şeklinde bir eğitim kitabı vardır. Bu kitap, İ. Hakkı Bal- tacıoğlu’nun da içinde bulunduğu bir kurul tarafından yazılmıştır, fakat, kitabın, onun kaleminden çıktığı bilinmektedir. Üzerinde yazarın adı yoktur. Kitap, Bakanlıkça bastırılmıştır (1914).
Hakkında “Süleyman Paşazade Sami Bey” adlı 402 sayfalık bir eser vardır.
“İlm-i Terbiye-i Etfal” de pedagoji (eğitim bilimi) şıı şekilde tanımlanmıştır:
“Çocukların her hususta, hem kendileriyle ilgili kurallara; hem de genel ve özel olsun kendilerini güçlü hale getirip yetiştirmelerine hizmet etmek; diğer her çocuğu da, hayatında gücü ne ise; onu, mümkün olduğu kadar iyi yapacak bir yeterliğe sahip kılmak; yani maddi ve manevi bir insan olacak hale getirmektir”. Biraz uzun ve dolambaçlı bir anlatım olsa da, ne demek istediği anlaşılmaktadır: Kişiyi, hem kendinin, hem de başkalarının bütün yeti ve yeteneklerini geliştirecek şekilde yetiştirmek.
Kitabın yayımlanan kısmı “Birinci kısım: Usul-i Terbiye” adını taşıyor. Kitabın ikinci kısmı yayımlanmamıştır. Bu kitap, iki bölüme ayrılmıştır. Kuramsal ve Pratik Pedagoji – İlm-i Terbiye-i Etfal” başlığını taşıyan birinci bölümde: 1) Pedagoji sözcüğünün aslı, tanımı ve amacı, 2) Eğitimciye ait görevlerde onur (haysiyet), 3) Eğitimciliğin şartları ve nitelikleri, 4) Eğitimcinin dış hayatla ilgili nitelikleri: alçak gönüllülük, naziklik, tedbirlilik, inzivaya çekilme (ihtiyar-ı uzlet), inceleyicilik, sevecenlik ve ahlâklılık. Eğiticinin okul yönetimine ait nitelikleri de şunlardır: Çocuklara sevgi göstermek, dayanıklı ve sabırlı olmak, düzenli ve gayretli olmak; dersi hazırlamak, dersi canlı yapmak ve yararlı yönlerini göstermek, her gün incelemeler yapmak.
“Çocuk Eğitimi Biliminin Genel Kuralları’ adını taşıyan ikinci bölümde de şu konular ele alınmıştır: Bedensel eğitim, ruhsal eğitim ve manevi eğitim. Buradaki bedensel eğitimden amaç, bedensel güçlerin geliştirilmesi ile duyu organlarının eğitimidir. Ruhsal eğitimle amaçlanan da, dikkat, bellek, muhakeme ve imgelem gibi zihinsel yetilerin geliştirilmesidir. Manevi eğitim de ahlâki eğitim, irade ve kişisel eğilimler ile kendini korama, hayatı sevme, duyu organlarının iyi işlemesi, uzağı görürlük, mülkiyet sevgisi, gerçeği ve güzelliği sevme, iyilik duygusu, aile, ülke ve insanlık sevgileri konularını kapsamaktadır.
KAYNAK: CAVİT BİNBAŞIOĞLU, TÜRKİYEDE EĞİTİM BİLİMLERİ TARİHİ, M.E.B. YAYINLARI, 1995
Yorumlar kapalı.