Subrahmanyan Chandrasekhar kimdir? Hayatı ve Eserleri: (1910) Hint asıllı ABD’li fizikçi. Astrofiziğin gelişmesine, yıldızların evriminin anlaşılmasına önemli katkısı olmuştur. 18 Ekim 1910’da şimdi Pakistan’da bulunan Hindistan’ın Lahor kentinde doğdu. Madras Üniversitesinden 1930’da mezun olduktan sonra öğrenimini İngiltere’de sürdürdü. Doktorasını 1933’de Cambridge Üniversitesi’nde tamamladı ve Trinity College’ın üyesi oldu. 1937’de ABD’deki Chicago Üniversitesi’ ne giden Subrahmanyan Chandrasekhar, 1943’te profesör oldu. 1952’de de Morton D. Hull adına kurulmuş bir üstün hizmet profesörlüğüne getirildi. Gene 1952’de AstrophysıcalJournal adlı bilimsel derginin editörü oldu ve bu görevi derginin tarihinde en uzun süre yürüttü. 1955’te, ABD Ulusal Akademisi’ne, ardından da Londra’da Royal Society’ye üye seçildi, birçok bilimsel ödül kazandı. Bunlardan başlıcaları 1953’te İngiltere’de Royal Astronomical Society’nin altın madalyası, 1957 Amerikan Sanat ve Bilimler Akademisinin Rumford madalyası, 1962’de Londra’daki Royal Society’nin madalyası ve 1983’te kazandığı Nobel Fizik Ödülü’dür.
Subrahmanyan Chandrasekhar genç
bir öğrenci iken, kendisine Hintli matematikçi Ramanujan’ı örnek aldı. Çevresindeki
bağımsızlıkçı düşünce ve eylemlerden etkilendi. Yirmi yaşında Cambridge’e
gittiğinde, Dirac ve Eddington gibi ünlü bilim adamlarının bulunduğu bir
ortamda çalışma fırsatı buldu. Kuvantum kuramı ve Einstein’ın görelilik
kuramının fizikte yeni yerleştiği o dönemde, Subrahmanyan Chandrasekhar bu
kuramları yıldızların evrimini incelemek üzere astrofiziğe uyguladı. Çalışmaları,
yıldızların geleceğini belirleyen kritik bir parametre olan Chandrasekhar
limitini ortaya çıkardı. Ancak bu önemli sonuçlan içeren makaleleri Eddington’ın
karşı çıkması nedeniyle beklediği kabulü görmedi. Eddington’ın şiddetli
eleştirilerine karşın Chandrasekhar, Bohr ve Fauli’den destek buldu; ancak
onların da Eddington’a açıkça karşı çıkmak istememeleri üzerine çalışmalarının
astronomlar tarafından benimsenmesi 20 yıl gecikti. Chandrasekhar bu dönemde
kendi açtığı bu ilginç alandaki araştırmalarına ancak sürekli mücadele ederek
devam edebileceğini anlayınca, 1939’da yıldızların iç yapısını konu alan An lntroduction to the Study of
Stellar Structure (“Yıldızların Yapısının İncelenmesine Giriş”) adlı kitabını
yazarak bu alandaki çalışmalarını noktaladı. Bundan sonra çalışmalarını yeni
bir konuya yöneltti.
Eddington gibi bir otoritenin
etkisiyle kendi kendine bilimsel yaşamını sürdüren Subrahmanyan Chandrasekhar çalışmalarında
derin anlaşmazlıklara yol açabilecek konulardan uzak durmaya çalışmış ve
matematiksel formalizme ağırlık vermiştir.
Subrahmanyan Chandrasekhar 1940’tan
başlayarak yaklaşık 40 yıllık bir sürede, beş değişik konuda birer önemli kitap
yazmasına olanak sağlayan çalışmalar yaptı. Seçtiği konuların tümü, teknik
düzeyde farklılıklarına karşın, bir şekilde gök cisimleriyle ilgilidir. Chandrasekhar
yıldızlar üzerine çalışmalarından sonra gökadaların (galaksilerin) yapısını
ele aldı. O sıralarda gökadalarını fotoğraflardaki görüntülerine göre ayırt
etmekten öteye pek gelişmemiş olan bu alanda, gökadaların fiziksel
özelliklerini ön plana çıkartan sınıflandırma yöntemleri geliştirdi. Ardından
yıldızların atmosferlerini incelemeyi olanaklı kılan ışığın, atmosferden
geçişinde beklenebilecek fiziksel etkileri konu alan ışınsal transfer konusunu
inceledi. 1950’de Radiative
Transfer (“Işınsal Transfer”) adlı kitabını yayımlayarak noktaladığı bu
araştırma dönemini Subrahmanyan Chandrasekhar yaşamındaki en mutlu yıllar
olarak tanımlamıştır. Chandrasekhar bu dönemde Chicago yakınlarındaki Yerkes
Gözlemevi’nde o güne değin ancak çok genel hatlarıyla bilinen bir konuyu ele
alarak, sonunda ortaya yeni bir bilim çıkardı.
Yıldızların evrimindeki en önemli
konulardan biri de denge durumlarının kararlı olup olmadığıydı. Chandrasekhar
hidrodinamik ve hidromanyetik kararlılık problemlerini tek bir çerçeve içinde
incelemek üzere yüksek mertebeden Virıal teoremleri geliştirdi. Bu
çalışmalarını 1961 ’de Hydrodynamic
and Hydromagnetic Stability (“Hidrodinamik ve Hidromanyetik
Kararlılık”) adlı kitabında topladı. Chandrasekhar’ın bundan sonra türbülans
konusunda yaptığı, ancak bir kitapta toplamadığı birçok çalışması vardır.
1969’da yayımlanan Ellipsoidal
Figures of Equilibrium (“Denge Durumunda Elipsoid
Şekiller”) adlı kitabında Chandrasekhar, Newton’un zamanında dünyanın
kutuplarının basık olduğunun anlaşılmasıyla başlayan ve MacLaurin, Riemann,
Dedekind ve Jacobi gibi ünlü matematikçi ve fizikçilerin önemli katkıda
bulundukları bir konuyu, yani gökcisimleri gibi, kendi kütle çekimleri altında
dönen sıvı kitlelerinin denge ve kararlılık durumlarını inceledi. Subrahmanyan
Chandrasekhar ve yakın çalışma arkadaşı Lebovitz’in araştırmaları ile açıklığa
kavuşan ve gelişen bu konu matematiksel açıdan olduğu kadar, gökcisimlerinin
şekillerine uygulanması bakımından da ilgi çekmiştir. Chandrasekhar’ın yakın
zamanlardaki çalışmaları, ilk başta düşünüp tartışmaları önlemek amacıyla girmediği
bir konuda, Einstein’ın genel görelilik kuramı, özellikle de “kara delikler”
üzerinde yoğunlaştı. 1983’te yayımlanan The Mathematical Teory of Black
Holes (“Kara Deliklerin Matematiksel Kuramı”) adlı yapıtında Einstein
denklemlerinin, Schwarschild ve Kerr çözümleriyle verilen kara deliklerin
kararlılığının araştırılmasında uygulanmasıyla matematiksel fizikte yeni bir
alan açıldığını göstererek konuyu ayrıntılarıyla inceledi.
Subrahmanyan Chandrasekhar Eserleri:
- An lntroduction to the Study of
Stellar Structure, 1939, (“Yıldızların
Yapısının İncelenmesine Giriş); - Principles of Stellar .Dynamics,.
1942, (“Yıldızların Dinamiğinin
İlkeleri”); - Radiative Transfer,
1950, (“Işınsal Transfer”); - Hydrodynamic and Hydromagnetic
Stability, 1961, (“Hidrodinamik ve
Hidromanyetik Kararlılık”); - Ellipsoidal Figüre of Equilibrıum
1969, (“Denge Durumunda Elipsoid
Şekiller”); - The Mathematical Theo- ry of Black
Holes, 19S3, (“Karı Deliklerin
Matematiksel Kuramı”).
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 25, Anadolu
yayıncılık.
Yorumlar kapalı.