Oliver Cromwell kimdir? Hayatı ve eserleri

kihaes 12/20/2021 0

Oliver Cromwell kimdir? Hayatı ve eserleri: (1599-1658) İngiliz asker ve siyaset adamı. İngiltere İç Savaşı’nda parlamentocu güçlerin önderliğini yapmıştır. 15 Nisan 1599’da Huntingdon’da doğdu, 3 Eylül 1658’de Londra’da öldü. Ailesi, servetini VIII.Henry tarafından bağışlanan bir rahibe manastırı etrafında oluşturmuş, ayrıca Cambridgeshire’da ve Huntingdonshire’da idari görev alarak yörenin geleneksel yöneticilerinden olmuşlardı. Ailenin çok eski bir parlamenterlik geleneği vardı. Oliver Cromwell’in babası Robert Cromwell de parlamento üyesiydi. Ancak Cromweller’in serveti bu kuşakta azalmış eski aile malikânesi satılmıştı.

Oliver Cromwell Huntingdon’da Grammar School’da okudu. Burada hocası Dr. Thomas Beard’ın etkisiyle Protestan görüşleri benimsedi. Dr. Beard koyu bir Püriten olarak ona tanrının her şeyin üstünde tarafsız ve ulaşılmaz bir varlık olmadığını aşıladı. 1616’da Cambridge Üniversitesi’ne girdi. Burası Püriten ideolojinin önemli merkezlerinden biriydi. Cambridge’de çok kalmadı. 24 Haziran 1617’de babasının ölümü üzerine ailesinin yanma döndü.

İngiltere 17. yy’da önemli dönüşümler geçirmekteydi. Denizaşırı ticaret, toplumun her kesimini etkisi altına almış, İngiliz tüccarları Baltık Denizi, Akdeniz ve Atlas Okyanusu’na açılmışlar, dünya ticaretinde söz sahibi olmuşlardı. Denizaşırı ticaret alanında yünün önemli bir ağırlığı vardı. Toprak sahipleri giderek ekili alanları koyun yetiştirmek için meralara dönüştürüyorlardı. Kraliyet ailesinin elden çıkarmaya devam ettiği kilise topraklan da bu kesimin eline geçiyordu. Pazar ve kâr için üretime yönelen, servetlerini sermayeye dönüştüren soyluların bir bölümü ile tüccarların yükselişi giderek eski toplumsal değerlerin sarsılmasına, yeni değerlerin oluşmasına yol açıyordu. 1640’ta 450.000 kişinin yaşadığı ve Avrupa’nın en büyük kentlerinden biri sayılan Londra, ülke ekonomisinin merkebi durumuna geliyordu.

Pazar için üretim yapan büyük toprak sahiplerinin ve tüccarların siyasi gücü parlamentoda etkin bir biçimde temsil ediliyordu. İngiliz parlamentosu 17. yy’ın ortalarına doğru kraliyet karşısındaki siyasi gücünü artırmak istemekteydi. Parlamentonun Orta Çağ’dan beri bazı kazanılmış hakları ve yasa gücünde bir takım gelenekleri vardı. Bu kazanılmış hakların en önemlisi kralın uygulamaya koymak istediği vergileri onaylama hakkıydı. Tudorlar döneminde kral ile parlamento arasında oldukça hassas bir denge sağlanmıştı. Ancak 1603’te İngiliz tahtına geçen Stuartlar bu konuda gerekli duyarlılığı göstermiyor ve sürekli olarak getirdikleri yeni vergi istemleriyle parlamentoyu karşılarında buluyorlardı. 1625’te I. James’in ölümüyle tahta çıkan I.Charles parlamento onayı olmayan yeni vergiler almaya yönelik bir dizi yöntemler getirdi. Giderek gerginleşen bu siyasi ortamda Cromwell parlamento üyesi seçildi. 1. Charles’ın İspanya ve Fransa ile sürdürdüğü savaşların çok pahalıya mal olması, servet ve sermaye sahiplerinden zorla borç alması, parlamento ile arasındaki çelişkinin daha da artmasına yol açtı. Charles’ın uygulamalara karşı çıkan parlamenterleri tutuklatması İngiltere İç Savaşı’na yol açacak gelişmelerin başlangıcı oldu. Bu süreçte Cromwell parlamentoda sivrilmeye başladı. Parlamento Charles’a “Haklar Dilekçesi” adı altında bazı hakların güvence altına alınmasını isteyen bir belge sundu. Bu belgeyle parlamento onayı olmaksızın vergi uygulanmaması, özel orduların kaldırılması, hiç kimsenin nedensiz olarak ve yasaların öngördüğü biçimin dışında cezalandırılmaması, ve barış zamanında askeri yönetimin sona ermesi isteniyordu. Bu maddelerin oluşturulmasında Oliver Cromwell, etkileyici konuşmacılığıyla parlamento üyelerinin dikkatini çekti ve parlamentonun önderleri arasına girdi.

Charles bu dilekçeyi kabul etmedi. Parlamenter önderlerden Sir John Elliot’u da hapise attı. Elliot parlamentonun hapiste ölen ilk kurbanı oldu. 1629- 1640 arasında Charles kişisel yönetimini güçlendirmeye çalıştı. Yasal olmayan yollardan koyduğu vergilerden en çok tepki göreni Gemi Vergisi oldu. 1637’de yürürlüğe giren bu vergiyle kıyı kentlerinin yanı sıra tüm kentler için bir tür kabotaj vergisi getirildi. Bu vergi ticaret kesiminin kazançlarını sınırlandırdığı için büyük bir muhalefete yol açtı. Cromwell’in varlıklı akrabası John Hampden vergiyi ödemediğinden kralın mahkemelerinde yargılandı ve suçlu bulunmasına karşın ülke çapında kahraman oldu. Kral ile parlamento arasındaki mücadelenin tırmanmaya başladığı bu günlerde, İskoç soyluları da başkaldırdı.

Stuartlar İskoç kökenli olmalarına karşın, İskoçlar özellikle dini konularda, Charles’a güvenmiyorlardı; Charles’ın başpiskoposu Laud’un İskoçya’daki uygulamalarından, Protestan İskoçya’da Katoliklik’in yayılacağından korkuyorlardı. 1638’de ayaklanan İskoç soyluları, Charles’dan İskoçya Protestanlık’ını güvence altına alacak taahhütler istediler. İskoçlar’la kısa bir savaştan sonra uzlaşan Charles, hâzinenin boşalmak üzere olduğunu anlayınca 1640’ta 11 yıldır toplanmayan parlamentoyu topladı ve ek kaynaklar istedi. Parlamento para vermeyi reddettiği gibi 11 yıl öncesinin isteklerini yineledi. Charles da buna karşılık parlamentoyu dağıttı. İskoçlar’la savaşın bundan sonra tekrar canlanması Charles’ı çok zor durumda bıraktı. Savaş için gereken parayı parlamento desteği olmadan ödeyemeyince tekrar parlamentoyu toplamak zorunda kaldı. Bu toplanan parlamento ise İngiliz İç Savaşı’nın ünlü “Uzun Parlamentosu” olacaktı.

Charles’ın Ocak 1642’de 5 parlamento önderini tutuklama girişimi gerilimi daha da artırdı. Artık her iki taraf da savaş hazırlıklarına girişmişlerdi. Ağustos 1642’de Cromwell kendi seçim bölgesi olan Cambridgeshire’ın, parlamentonun yanında yer almasını sağladı. 22 Ağustos 1642’de, Charles’ın York kentinde kraliyet sancağına adamlarını toplamasıyla İngiliz Iç Savaşı başlamış oldu. O günlerde üstteğmen rütbesine yükseltilen Cromwell, askerin eğitimi, morali ve disiplinine çok önem veriyordu. Savaşın ilk çarpışmalarında deneyimsiz askerlerle komutanlardan oluşan parlamento tarafı, Charles’ın profesyonel ordusunca yenilgiye uğratıldı. Ekim 1643’te Edgehill çarpışmasında Charles’ın süvari gücü üstündü. Parlamento aleyhine gelişen savaşın bugünlerinde bile Cromwell askeri yeteneği ile dikkat çekiyordu. 1644’te Cromwell’in doğum yeri Huntingdon’un en zengin kişisi Edward Montagu parlamento kuvvetlerinin başkomutanlığına atandı ve yardımcılığına da Cromwell’i getirdi. Kralın ordusu 2 Temmuz 1644’te Marston Moor savaşında ilk kez kesin bir yenilgiye uğratıldı. Cromwell ve sonraki günlerde yakın işbirliğine girişeceği arkadaşı Sır Thomas Fairfax bu çarpışmada parlamento tarafının galibiyetini sağlayan iki komutanı olarak isim yaptılar.

Parlamentonun sürekli olarak askeri işlere karışması, savaşı kazanmaya başlamış olan parlamentocu güçleri zor duruma düşüyordu. Cromwell, buna çözüm olarak Yeni Model Ordu’nun kurulmasını ve siyasi görevi olmayan bir başkomutanın emrine verilmesini önerdi. 1644 sonlarında kurulan bu ordunun başına Sir Thomas Fairfax getirildi. Cromwell ise ordudan ayrılma hazırlıkları içindeydi. Ancak Cromwell’in üstün asken yeteneğini bilen Fairfax, onu başkomutan yardımcılığına getirdi. Cromwell’in eğittiği Yeni Model Ordu, 14 Haziran 1645’te, iç savaşın en kritik çarpışması olan Naseby çatışmasında, kralın ordusunu yendi. Artık savaşı parlamentocu güçlerin kazanacağı belli olmuştu. Savaşın son çatışmalarında Oliver Cromwell disiplin anlayışı ve acımasızlığı ile dikkati çekti. 1646’ya gelindiğinde İngiltere İç Savaşı’nın ilk aşaması parlamento lehine kapanıyordu. I. Charles 1647’de parlamento ordusu tarafından tutuklandı.

Parlamento, kral ile ne tür bir anlaşma yapacağına; ordunun dağılmasını nasıl sağlayacağına karar vermek zorundaydı. İrlanda’da, 1641’de başlayan ayaklanmalar sürüyordu. Parlamentodaki değişik Protestan gruplar arasında çatışmalar başlamıştı. Bu arada Cromwell parlamento ile kral arasında bir uzlaşma arayışı içindeydi. Parlamento ise, kral konusunda ikiye ayrılmıştı. Bir kesim, Charles ile ılımlı bir anlayış içine girilmesini isterken, Levellers (“Eşitçiler”) adını taşıyan radikal kanat ise krallığın kaldırılmasını savunuyordu. Bu arada parlamentonun çekişmelerinden yararlanan Charles, İngiltere ve Galler’ de, krallık yandaşlarını yeniden harekete geçirince iç savaşın ikinci aşaması başlamış oldu. Bu kez Charles’ı destekleyen İskoç ordusu Kuzey İngiltere’ye girdi.

Oliver Cromwell yeniden komutanlığa başladı. 16 Ağustos 1648’de Kuzey İngiltere’de Preston’da kralcıları yendi. İskoçlar geri çekilmeye zorlandı. Oliver Cromwell, 6.0C0 İskoçyalı esir aldı. 1648’ ın sonuna gelindiğinde Iskoç tehlikesi atlatılmıştı.

Kuzey ve Güney Ingiltere’de kraliyet orduları yenilirken, Charles 1647’de sığındığı Wight adasından parlamento ile görüşmelerini sürdürüyordu. Ancak Charles’ın Ingiltere’ye bir Iskoç ordusunu davet edişi parlamentonun tutumunu katılaştırmıştı. Cromwell daha önce ılımlı bir tavır içindeyken artık kraldan bir

şey umulamayacağı görüşünü benimsedi. Charles, Cromwell’in dış parlamento önünde yargılandı ve vatana ihanetten politikası suçlu bulundu. Cromwell, genç yaştan beri edindiği Püriten görüşlerin de etkisiyle kralın suç işlemiş herhangi bir insan gibi mahkûm edilmesini savunuyordu. Bu arada Charles, parlamentodan gelen tüm teklifleri reddediyor, yazgısını benimsemiş görünüyordu. Cromwell Charles’ın idam kararını imzalaması için parlamentoya baskı yaptı. İngiltere Kralı 1. Charles, 30 Ocak 1649’da “ülkenin yasalarım çiğnediği için” idam edildi.

Charles’ın ölümünden sonra İngiltere’de cumhuriyet kuruldu. Cromwell Devlet Konseyi başkanlığına getirildi. Bu sırada daha ileri toplumsal istemler isteyerek başkaldıran Eşitçiler’in önderi John Lilburne hapise atıldı ve bu hareket dağıtıldı. İrlanda’da süren ayaklanmalar Ingiltere’nin kanayan yarası haline gelmişti. VIII.Henry döneminden beri süren bu sorun, Ingilizler’in Irlandalılar’ı basit bir sömürge halkı olarak görmesinden kaynaklanıyordu.

Cromwell İrlanda’ya özgürlük verilmesine karşıydı. 13 Ağustos 1649’da ordusuyla Dublin’e gelen Cromwell acımasız bir bastırma harekâtına girişti. Dublin’in kuzeyinde Droghada kentinin surları arkasına çekilen İrlandalılar, 11 Eylül 1649’da kılıçtan geçirildi. Cromwell İrlandalılar’ı “barbar” olarak görüyor ve gene Püriten tanrısının yargılarına sığınarak “böylelikle bir daha günah işleyip ellerini kana bulamazlar” diyordu. Cromwell, Droghada’dan sonra 11 Ekim’de Waxford’da da acımasız yöntemlerini uyguladı. Mayıs 1650’ve gelindiğinde İrlandalılar’ın başkaldırısı tümüyle bastırılmıştı.

İngiliz cumhuriyet yönetimini kabul etmeyen Iskoçyalılar’ın I. Charles’ın oğlu Il.Charles’ı kral ilan etmeleri üzerine, parlamento, Cromwell yönetimindeki bir orduyu Iskoçya’ya gönderdi. Cromwell, 22 Temmuz 1650’de, 10.300 piyade ve 5.300 süvari ile Iskoçya üzerine yürüdü. Savaşın başlarında hastalık ve açlıktan ordusunun önemli bir bölümünü yitirmesine karşın İskoç ordusunu 2 Eylül 1650 Doon Hill savaşında yendi ve İskoçya’nın başkenti Edinburgh’a girdi. Oliver Cromwell, 1651 yazında Ingiltere’ye kaçan 1. Charles’ı Worcester’de kesin yenilgiye uğrattı ve Iskoçya zaferini kazanmış oldu. Oliver Oliver Cromwell, 1651’den sonra Devlet Konseyi’nin bir üyesi olmasına karşın Ingiltere’nin en güçlü adamıydı. 12 Aralık 1651’de ordunun baskısıyla hazırlanan Ingiltere’nin ilk yazılı anayasası (Instrument of Government) ona Koruyucu Lord unvanım verdi. Cromwell parlamentoyu-, anayasayı desteklemesi gerektiğine inandırmaya çalışıyordu. Ancak, parlamento, ordunun siyasi gücünü artıran bu anayasayı kabul etmedi ve yeni bir anayasa hazırlığına girişti. Bunun üzerine Cromwell, Ocak 1655’te parlamentoyu dağıttı. Monarşistler’in Mart 1655 ’tek’ ayaklanma girişimini fırsat bilerek bir askeri diktatörlük rejimi kurdu. Ülke 11 bölgeye ayrıldı, her bölge Cromwell’ in güvendiği bir komutanın yönetimine verildi. Bunların emrinde süvari milis kuvvetleri bulunuyordu. Bunların giderleri Monarşistler’in ödemeye zorlandığı bir vergi ile karşılanıyordu. Askeri yönetim, yeni vergiler koyabilmek için 1656 Eylülü’nde toplamak zorunda kaldığı parlamentoyu Ocak 1658’de yeniden dağıttı.

İngiltere, 1650-1654 arasında Hollanda ile yaptığı savaştan güçlenmiş olarak çıktı. Bu dönemde İsveç, Danimarka ve Portekiz ile İngiltere’ye elverişli ticaret ortamı ve koşulları sağlayan antlaşmalar yapıldı. Bu yıllarda savaşan Fransa ile Ispanya arasında bir seçim yapan Ingiltere, Fransa’nın yanını seçti. Böylelikle hem Protestanlık davasına hizmet edecek hem de İspanyol sömürgelerinden kendisine pay çıkaracaktı. 1656-1658 arasındaki bu savaş sırasında Ingiltere İspanya’dan Karaib Denizi’ndeki Jamaica Adası’nı aldı. Cromwell’in ölümünden sonra, 1660’ta meşrutiyet idaresi kuruldu ve parlamento Il.Charles’ı kral seçti.

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 28, Anadolu yayıncılık.

Yorumlar kapalı.