Luigi Cherubini kimdir? Hayatı ve Eserleri

kihaes 12/09/2021 0

Luigi Cherubini kimdir? Hayatı ve Eserleri: (1760-1842) İtalyan, besteci. Klasik dönemden Romantizm’e geçişte etkili olmuştur. 14 Eylül 1760’ta Floransa’da doğdu, 15 Mart 1842’de Paris’te öldü. İlk müzik derslerini, altı yaşındayken, müzisyen olan babasından aldı. Dokuz yaşında, kompozisyon öğrenmeye başladı. Bu eğitim yılları boyunca, çeşitli dinsel yapıtlar besteledi. 17-18 yaşlarında, ünlü bir opera ve dinsel müzik bestecisi olan Giuseppe Sarti’nin yanında çalışmak üzere Venedik’e gönderildi. Burada dört yıl kalarak geleneksel İtalyan kontrpuan tekniğini ve çoksesli (polifonik) müzik yazısını öğrendi.

1780 başlarında ilgisi operaya
yöneldi. Aynı yıl sahnelenen bu türdeki ilk yapıtı Quinto Fabio’nun başarısızlığına
karşın, çabasını sürdürdü. 1784’te İn­giltere’ye çağrıldı. Operaları orada da
fazla beğenil­medi. Ancak, Galler Prensi’nin dikkatini çekti ve Krallık
Bestecisi görevine getirildi.

1786’da Londra’dan Paris’e giden
besteci, burada yaklaşık bir yıl kaldı ve gördüğü yakın ilgi üzerine 1788’de bu
kente yerleşti. Önemli operalarının birço­ğunu bu dönemde besteledi, opera
yöneticisi olarak çeşitli görevler aldı. Ancak kazandığı başarı ve saygın­lığa
karşın, para durumu iyi değildi. 1795’te kurulan Conservatoire de Musique’e
müfettiş olarak atandı.

Luigi Cherubini, 1805’te
Viyana’daki imparatorluk ti­yatrosu için bir opera yazma önerisi aldı. Temmuz
başlarında gittiği bu kentte, en önemli operalarından Les Deux Journees
(“İki Gezi”), Der
Wassertrager (“Saka”) oynandı. Ayrıca, müziğine hayranlık duyan ve özellikle
vokal müzik alanında etkilenmiş olan Beethoven’la tanışma olanağı buldu. Aynı
yılın Kasım’ında, Fransa orduları Viyana’yı işgal etti ve Luigi Cherubini,
Schönbrunn’da Napoleon için müzik geceleri düzenlemekle görevlendirildi.

Fransa’ya döndükten sonra
Cherubini’nin gör­düğü ilgi arttı ve para durumu iyileşti. Elbe Adası’ndan
kaçarak yeniden imparator olan Napoleon, ona Legion d’Honneur Şövalyelik
unvanını verdi. Daha sonra da, yüksek maaşlarla önemli görevler aldı. 1822’de
Conservatoire de Musique’in müdürlüğüne getirildi ve bu işi yaklaşık yirmi yıl
sürdürdü. Bütün bunlara karşın, Fransa’daki bu son döneminde bir kırgınlık
duygusu ve içe kapanıklık egemendir. Özel­likle son yıllarını inzivada geçirdi.

Cherubini’nin besteci olarak
gelişimi, oldukça belirgin üç döneme ayrılabilir. Opera çalışmalarına başladığı
1780’den 1791 ’in ürünü Lodo’iska
operasına kadar süren ilk evrede, İtalyan geleneklerine bağlı kalmıştır.
Eşliksiz koro için (a
cappella) yapıtlar ve Napoliten tarzdaki hafif operalar, bu dönemin başlıca
ürünleridir.

Sanatçının, Paris’e yerleştikten
sonra Gluck ve Rameau’nun operalarıyla Haydn’ın senfonilerinden etkilendiği ve
opera alanında yeni bir anlayışa yönel­diği görülür. 1788’de sahnelenen Demophon’da
ilk belirtileri görülen bu eğilim Lodo’iska’da
kesinleşmiş­tir. Bu yapıtta Cherubini, opera seria
(ciddi opera) geleneğinde solo sesin sahip olduğu ağırlığı azaltmış, koro
bölümlerini vurgulayıp dramatik bir orkestra kullanımına başvurarak güçlü bir
anlatıma ulaşmıştır. Bestecinin belki de başyapıtı sayılabilecek olan Les Deux Journees
de benzer özellikler taşır. Konusu Fidelio
gibi bir “kurtuluş” temasına dayanır ve Beethoven, Fidelio
üzerinde çalışırken bu yapıtı incelemiştir.

Cherubini’nin üçüncü dönemi ise,
dinsel koro yapıtlarının yeniden ağırlık kazandığı, Fransa’da gö­rece yalnızlık
içinde geçen yılları kapsar. 1809’da tamamlanan Fa Majör Missa,
bu dönemin başlangıcını oluşturur. Bu tarihten sonra da opera bestelemeyi
sürdürmüş olmakla birlikte, dinsel müzik, asıl ilgi alanı durumuna gelmiştir.
Bestecinin dinsel koro yapıtları, kontrpuan yazısının en yetkin örneklerin­dendir.
Bestecinin görmüş olduğu eğitim, kilise müzi­ği geleneklerine dayandığı halde,
bu yapıtlarda tören müziğinin mistik havası pek görülmez; klasik üsluba
yaklaşan görkemli bir anlatıma yer verilmiştir.

Cherubini’nin müziği, armonik
yapısının ve orkestrasyonun zenginliği bakımından Gluck’u andı­rır. Bu
ağırbaşlı müzik, hemen her zaman, düşüncenin anlatımına yönelmiştir. Klasik
biçimleri dramatik anlatım yönünde geliştirme çabası, Cherubini’yi Klasizm’den
Romantizm’e geçiş konumunda görmeyi gerektirir. Bu bakımdan da Beethoven’a
benzer ve hem onu hem de kimi Alman romantik bestecilerini doğrudan
etkilemiştir. Operaları ve konservatuvarda- ki çalışmalarıyla da 19. yy’ın ilk
yarısında Fransız müziğinin gelişiminde hazırlayıcı bir rol oynamıştır.

Luigi Cherubini Eserleri:

Opera:

  1. Quinto Fabio, 1780;
  2. La finta principessa, 1785,
    (“Sahte Prenses”);
  3. Artaserse, 1785;
  4. Ifigenia in Aulide, 1788;
  5. Demophon, 1788;
  6. Lodo’iska, 1791;
  7. Medee, 1797;
  8. Les Deux Journees, 1800,
    (“İki Gezi”);
  9. Ali Baba, ou Les Quarante Voleurs, 1833,
    (“Ali Baba ve Kırk Haramiler”).

Vokal
müzik:

  1. 17
    kantat;
  2. 11
    missa;
  3. 2
    requiem.

Orkestra
müziği:

  1. 11
    marş;
  2. 11
    dans;
  3. Re majör Senfoni.

Oda
müziği:

  1. 6
    yaylı çalgılar dörtlüsü;
  2. Mi minör Yaylılar Beşlisi, 1837.

Piyano müziği:

  1. 6 sonat;
  2. Grand Phantasia;
  3. Chaconne.

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, Cilt 25, Anadolu
yayıncılık.

Yorumlar kapalı.