Ebu Bekr İbnî’l-Arabî Kimdir? Hayatı ve eserleri: Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed b. Abdillâh, İbnü’l Arabi el-Meâfirî denmekle ma’rûf büyük bir âlimdir. (468) tarihinde Endülüs’ün “îşbîliyye” şehrinde doğmuş, (543) senesinde Fas’ta vefat etmiştir. Rahmetullâhi aleyh.
Üstazları Ve Seyahatları:
Ebû Bekr b. el-Ârabî, kendi beldesinde babasından ve dayısı Ebü’l-Kaasım Hasan’dân ve seyahat ettiği yerlerde bir çok âlimlerden ilim ahzetmistir. Ezcümle Şam’da Ebû Bekr Muhammed et-Turtuşı den fıkıh ilmini tahsîl etmiş, yine Şam’da Ebû Hâmid Gazali’ye, Kuduste el-Hafız Mekkî b. Abdi’s-Selâm er-Remlî’ye, Bağdad’da Ebu Bekr es-Şâşi’ ye, Mısır’da bir çok muhaddislere mülâki olmuştur. Kendisinden de el-Hasen b. Alî el-Kırâcî, Kaadî Iyâz ve daha başka bir çok âlimler rivayette bulunmuşlardır.
Endülüs Hükümeti inkıraza yüz tuttuğu cihetle Ebû Bekr b. Arabî ülemâdan, vüzerâdan bulunan pederiyle beraber (485) târihinde vatanından ayrılmış, Mısır’a, Şam’a iki defa Bağdad’a, Hicaz’a gitmiş, bir müddet İskenderiyye’de ikaamet etmiş, pederi orada (493) senesi vefat eylemişti. Kendisi bir müddet îşbîliyye’de kadı olduğu gibi bir müddet de Halep’de ve sâir yerlerde kadı bulunmuştur. Nihayet (495) senesi Endülüs’e dönmüş, bir aralık da Fas’a gitmiş, oradan avdet ederken yolda vefat etmekle na’şı Merrâkiş’e nakledilmiştir.
Kudret-i Îlmiyyesî:
Ebû Bekr b. el-Arabî, Endülüs ülemâsının hâtimesidir. Rivayete âit ilimlerde büyük bir ihata sahibidir, hilaf, usûl, kelâm mes’elelerinde büyük bir vukufa mâliktir. Zehebî merhum, kendisini “El-Hâfızü’1-allâme” diye zikrediyor. Şarktan İşbîliyye’ye dönüşünde zamanının en büyük âlimi bulunuyordu, şarka rıhlet edenlerden hiçbir zat, bu kadar ilim ile mücehhez bir halde Endülüs’e avdet etmemiştir. Fasih, edîb, şâir, hoş sohbet, târih-şinâs. hayırhah bir zât idi. Müteaddit ilimlerde mahir, güzel ahlâk ile, hüsn-i muaşeretle, kerem-i nefs ile mümtaz idi. Va’z ile, tedris ile meşgul olmuş, tefsire, hadîse, fıkha, usûle, târihe, nahve dâir bir çok kitaplar te’lîf etmiştir. Servet sahibi idi, Îşbîliyye’de kendi malından bir sur yaptırmıştır, kendisini bir çok şâirler methetmislerdir.[47]
Tefsirdeki Mesleği:
Endülüs’ün, o ufûl etmiş îsîâm yurdunun ebedî eserlerini canlandıran bu yüksek âlimin tefsire dâir yazdığı mufassal eserler maalesef kütüphanelerimizde mevcut değildir. Bu zâtın bugün elimizde iki ciltten müteşekkil bir tefsiri mevcuttur ki, bu, Fas Sultânı Muhammed Ref, Abdü’1-Ha-fîz tarafından (1331) senesi Mısır’da tab’ ettirilmiştir. Bu, bir kıymetli tefsirdir, ahkâm âyetlerini îzah etmektedir, güzel bir tertibe tâbi’dir. Şöyle ki:
1- Bu tefsirde âyât-ı celîleden bir kısmının esbâb-ı nüzulü zikredilmektedir.
2- Alelekser her sûre-i celîledeki âyetlerin mutazammın olduğu hükümler, fikhî mezheblere göre tefsir ve tavzih edilmiştir. Bu âyetlerden istiribat edilen hükümler, birinci mes’ele, ikinci, üçüncü mes’ele… diye güzelce tertibe tâbi’ tutulmuştur.
3- Sâhib-i eser, müteaddit müctehitlerin, muhaddislerin sözlerini naklediyor ve ara sıra (tenkîh) serlevhası altında kendi nokta-i nazarını îrâd ederek kudret-i ilmiyyesini gösteriyor.
4- Sâhib-i eser, arasıra muhtelif mezhep sahiplerinin içtihadlarını yazıyor, sonra kendisinin mensûb olduğu Mâliki mezhebine âit akvâli zikrederek bunun rüchânını iltizamda bulunuyor. Bâzan da alelıtlak müctehitlerin akvâli hakkında ilmî tetkiklerde bulunarak kendince râcih olan kavli gösteriyor, rıdâ’ mes’elesinde olduğu gibi.
Velhâsıl: pek münakkah ve vâsi’ bir ilmin metin bir mahsûlü olan bu tefsîr-i şerif her veçhile senaya lâyıktır. Meşhur Hanefî âlimi Ebû Bekr Cessâs’ın (Ahkâmü’l-Kur’ân) ünvanlı tefsirine tekaabül etmektedir.
Müellefâtı: yirmi senede te’lîf edilmiş seksen bin varakalık bir tefsir imiş. Dağınık bir halde bulunan cüz’leri onun bunun elinde kalmış. Bu tefsîr’in sekzen ciltten müteşekkil tamam bir nüshası Merâkiş emîri Melik-i Âdil Ebû İnân’ın kitap sarayında (760) senesi mevcut bulunduğu mervîdir. tefsir ilmine dâir bir eserdir.
Muvatta’ şerhidir. ahkâmı hâvi, matbu’, iki ciltten müteşekkil bir tefsirdir. matbû’dur.
Me’hazlar : Ed-Dîbâcü’l-müzehheb fî ma’rifeti ulemâil-‘mezheb, Cilâü’l-ayneyn, Tezkiretü’l-huffâz, Terâcimü’l-ahvâl li’z-Zehebi, El-A’lâm.
KAYNAK: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakatü’l-Müfessirin), Bilmen Yayınevi
Yorumlar kapalı.