Dîneverî kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (ö. 340 / 951) Ebû Abbâs Ahmed b. Muahmmed ed-Dîneverî, fütüvvet hareketinin ilk temsilcilerinden biridir. Doğum yeri ve tarihi bilinmemektedir. Yusuf b. el-Hüseyin (ö. 304 / 916), Abdullah el-Harrâz (ö. 310 / 922), Ebû Muhammed el-Cerîrî (ö. 321 / 933) ve Ebû Abbâs b. Atâ (ö. 309-921) gibi büyük sûfîlerle görüşmüş ve sohbetlerinde bulunmuştur. Ayrıca Cüneyd-i Bağdâdî’nin (ö. 297 / 909) kendisine yazdığı bir mektup vesilesiyle onunla da ilişki kurduğu bilinmektedir. Bir müddet fütüvvet hareketinin de merkezi olan pek çok büyük mutasavvıfın yetiştiği Nişâbur’da ikamet ettikten sonra önce Tirmiz’e oradan da Semerkant’a giderek hayatının sonuna kadar burada kalmıştır.
Dineverî tasavvufî düşüncelerini şeriatın sınırları içerisinde dile getirmiş, sûfîlik iddiasında bulunan ve dinin koyduğu sınırları aşan kimseleri şiddetle eleştirmiştir. Bu gibi kimselerle ilgili “Sûfî taklidçileri tasavvufun esasını bozdular, yolunu târumâr ettiler, uydurdukları birtakım isimlerle tasavvufun manasını değiştirdiler” diyerek yaşadığı dönemdeki olumsuzlukları anlatmış ve işin böyle olmadığını, tasavvufla zâhir-i şeriat arasında bir zıddiyet olamayacağını, istismarcıların ve gerçek sûfî olmayanların ortaya koydukları sapık görüş ve davranışları bu harekete mal etmeye çalıştıklarını bütün açıklığıyla topluma duyurmuştur. Onun tasavvuf anlayışında istikametten ayrılmamak esastır. Tasavvufta uygulanan zikir konusunda şekle değil öze dikkat çekmiştir.
İbn Hafîf’in vecd ve cezbe sahibi bir sûfî olarak tanıttığı Dineverî’ye “marifetullaha nasıl ulaştığı” sorulduğunda, Allah’ı hakkıyla tanıyamadığını beyanla bu konudaki aczini ifade etmiştir ki hakikatte de O’nu hakkıyla idrâk mümkün değildir. Ancak bu durumun farkında olmak ise kuşkusuz önemli bir idrâk olarak bilinir.
Kaynak: Ahi Ansiklopedisi, 1. cilt, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ankara, 2014
Yorumlar kapalı.