Çeng-Ho kimdir? Hayatı ve eserleri: (1371-1435) Çinli devlet adamı. 15.yy’da Güney Çin denizi ve Hint Okyanusu’na yapılan 7 büyük deniz seferine komuta etmiştir. Çeng-Ho Hunan Eyaleti’nde K’un-ming’te doğdu. Moğol asıllı, Müslüman Ma San-Pao ailesindendir. Gerçek adı Ma-Mo’dur. 10 yaşlarında hadım edilerek saraya alındı ve Prens Yen’in hizmetine verildi. 15. yy’da yönetimi Moğollar’dan geri alan Ming hanedanının sarayında harem ağalığına yükseldi. Uç Mücevherli Hadım anlamına gelen lakabı Ceng’ten de anlaşıldığı gibi, Çin sarayında çok önemli bir yeri vardı. Harem ağalarının sıvası etkisinin güçlü olduğu bu dönemde, Müslüman olması nedeniyle Güney Asya krallarıyla iyi anlaşabileceği düşünüldüğünden hanedanın dış ilişkilerinde önemli rol oynadı. En önemli görevi, 1402’de yeğeni Yün-Wen’e başkaldırarak tahtı ele geçiren ve Yung-lo adını alan Prens Yen’in emriyle 100.000 lilik (1 li: 1/3 mil) bir rota boyunca, Hindistan’dan Afrika kıyılarına kadar ulaşan imparatorluk filo seferlerine kumanda etmek oldu.
Doğuda Cava ve Sumatra adalarından başlayarak, batıda Batı Afrika
kıyılarına ulaşan Çeng-Ho’nun yolculukları, denizcilik tarihi açısından olağanüstü
bir aşamaydı. Portekizlıler’den 100 yıl önce Çinliler Hint Okyanusu’nu
geçebiliyorlardı. Her sefere 30-60 gemi katılır ve bu gemiler 20.000-30.000
denizci, asker, tüccar, kâtip gibi çeşitli görevlileri taşırdı. Gemiler
yelkenli ve dört katlı olup, su geçirmez bölümleri vardı. Asya’da kuşaklar boyu
geliştirilen denizcilik deneyimine Moğollar’ın pusula ve rota tayininde
getirdikleri yemliklerle, rüzgâr yollarını ustaca kullanan filolar Güney Çin’den
yola çıkar, rotalarını nöbet hesabıyla belirlerlerdi, ipekli kumaşlar ve kıymetli
eşyalarla yüklü olarak yola çıkan gemilerin 2-3 yıl sonra döndükleri zaman
getirdikleri zenginlikler, ilginç eşyalar ve hayvanlar halk tarafından ilgiyle
karşılanırdı. Bu seferlerle Çin’e devekuşu, zebra ve zürafa bile getirildiği
bilinmektedir.
Güçlü deniz korsanlarını da etkisiz bırakan Çeng-Ho komutasındaki
bu yedi sefer, 1405’ten başlayarak 1433’e kadar sürdü, ikinci imparator
Yung-lo’nun dönemi, içerde reformlarla siyası istikrara kavuşma, dışardaysa
güçlü bir genişlemenin gerçekleştiği dinamik bir dönemdi. Yeni hanedan siyasi
gücünü sınırlarının dışına, bilinen tüm Asya dünyasına kabul ettirmek ve
ticaret yoluyla zenginleşmek çabası içindeydi.
Bu yedi seferin ilk altısı, imparator Yung-lo döneminde yapıldı. 1405’te
başlayan ilk sefer Champa (Güney Vietnam), Siam, Molukka yoluyla, Calicut
(kozhikode), Coachin kentleriyle Güney Hindistan ve Seylan’a, 1409’da başlayan
ikinci sefer Seylan ve Güney Hindistan’a, 1411-1415 arasındaki üçüncü sefer
Iran körfezi, Hürmüz boğazı, Dofar ve Aden kıyılarıyla Doğu Afrika’da
Mozambik’e ulaştı. Bu seferde, bir grup, Mekke’ye ve oradan da Mısır’a
gönderildi. 1417-1419 arasındaki beşinci sefer yine İran körfezi ve Doğu
Afrika’ya; 1421 ’de Çin’de bulunan yabancı elçileri geri götüren altıncı sefer
Güney Doğu Asya, Hindistan, Arabistan ve Afrika’ ya yapıldı.
Ming hanedanı için seferler Çin ve öbür Asya hükümdarları
arasındaki geleneksel diplomatik ilişkilerin kurulması bakımından çok önemliydi.
Asya’ da kabul edilen diplomasi geleneğine göre Çin imparatoru bölgenin
tartışılmaz, siyasi, kültürel, hatta manevi lideriydi. Tribute sistemi diye
bilinen diplomasi geleneğine göre, Çin’de ticaret, ancak Çin hükümdarının
manevi, bazen de maddi boyunduruğu altına giren yerel hükümdarlara açıktı.
Ticaret ile diplomatik anlamda yüceliğini sağlamayı bilen Çin imparatorları,
Moğollar’dan sonra Ming hanedanını dünyaya kabul ettirmek için bu seferleri
düzenliyorlardı.
Diplomatik ve ticari amaçlarını başarıyla gerçekleştiren seferler
1424’te imparator Yung-lo’nun ölümüyle kesilince, Çeng-Ho Nanking’te bulunan
bir garnizonun komutanlığına getirildi. Daha sonra 1432- 1433’te Güneydoğu
Asya, Hindistan, İran körfezi ve Kızıldeniz’e yapılan son sefere, yeni
imparator Hsü-ante adına katıldı. Bundan sonra da, başka bir deniz seferi
düzenlenmedi.
Bunun başlıca nedeni, o yıllarda Ming hanedanının kuzeyde
Moğollar’a karşı giriştiği savaşlardı. Hanedanın hâzinesi azalmıştı. Aynı
zamanda saraydaki geleneksel bürokratlar harem ağalarının siyasi gücünü
çekemiyor, Çeng-Ho’nun seferlerini gereksiz bularak sürekli eleştiriyorlardı.
Ticareti küçümseyen Konfüçyusçu düşünce, bu kadar masrafı anlamsız buluyordu.
İç sorunlar ve karşı çıkmalar ile birlikte, Japon korsanlarının
sürekli artan, limanları ve büyük filoları tehdit eden saldırıları karşısında
Ming yöneticileri, deniz ticaretiyle zenginleşmek ve denizcilik gücüne sahip
olmak amacını sürdüremediler. Bazı kaynaklara göre 1433, bazılarına göre ise
1435’te ölen Çeng- Ho’nun terk ettiği denizler, kısa bir zaman içinde Çinli
olmayan denizci devletlerce ele geçirildi. Bugün, Çeng-Ho adına yapılmış bir
sürü mabet Güneydoğu Asya’da o dönemlerden kalan önemli izlerdir.
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri
Ansiklopedisi, Cilt 29, Anadolu yayıncılık, 1984.
Yorumlar kapalı.