Isaac Deutscher kimdir? Hayatı ve eserleri: (1907-1967) Polonya asıllı İngiliz tarihçi. Sovyet toplumu ve önderleriyle ilgili çalışmalarıyla tanınmıştır. 3 Nisan 1907’de Chrzanow’da doğdu, 20 Ağustos 1967’de Roma’da öldü. 1924-1939 arasında Polonya basınında gazete ve edebiyat eleştirmeni olarak çalıştı. 1926’da Polonya Komünist Partisi’ne girdi. 1932’de Stalin’in görüşlerine karşı çıktığı için partiden çıkarıldı. 1939’da Londra’ya giden ve İngiliz uyrukluğuna geçen Deutscher burada The Economist dergisinde yazılar yazdı. 1942-1947 arasında The Observer gazetesinde yazıları yayımlandı. Daha sonra tarihsel araştırmalara ağırlık verdi. 1966-1967 yıllarında Cambridge Üniversitesinde ders verdi.
Deutscher’e göre 1917 Ekim Devrimi az
gelişmiş bir ülkede sosyalizmin gerçekleşmesinde karşılaşılabilecek sorunları
gündeme getirmiştir. Ona göre, 1917’de, Rusya’da sosyalizmin gelişmesi için ön
koşullardan biri olan, üretimin toplumsal bir özellik kazanması henüz
gerçekleşmemişti. Tarımsal topraklar, sayıları milyonlara varan küçük
işletmeler halinde parçalanmıştı. Devlet ve sanayi çok güçsüzdü. İşçi sınıfı,
iç savaş sırasında fiziksel ve siyasal olarak yıpranmıştı. Bolşevikler’in
önderliğindeki işçiler kapitalistleri mülksüzleştirmişlerdi ama sosyalist bir
ekonomi ve yaşam biçimi kurmada güçlük çekiyorlardı. Deutscher’e göre, bu
koşullar zaman içinde rejimin bürokratikleşmesine neden olmuştur.
Deutscher’e göre Lenin ve Troçki’nin
savunduğu gerçek Sovyet demokrasisi, iktidarı kendi kişisel çıkarları için
kullanabilecek yeni bir bürokrasiye karşı çıkabilen uyanık ve haklarını
savunmaya kararlı bir işçi sınıfını gerektirmekteydi. Lenin bu bürokratikleşme
tehlikesinin farkına varmış, fakat koşulların olumsuzluğu karşısında zaman
zaman çaresiz kalmıştı. Başlangıçta Bolşevik Partisi üyelerine anlatım
özgürlüğü ve siyasal inisiyatif tanınmıştı ancak süreç içinde, ortaya çıkan
değişik gruplar bastırıldıkça, iktidar bir azınlığın eline geçmiştir. Stalin bu
azınlığın temsilcisi olarak, kişisel yönetimi altında otoriter bir parti ve
devlet yapısı oluşturmuştur.
Deutscher’e göre Bolşevikler
sosyalizmin gerçekleştirilmesini yalnız Rusya’ya özgü bir olgu olarak değil,
uluslararası bir süreç olarak değerlendirmiş, Ekim Devrimi’ni Avrupa’daki
sosyalist devrimlerin bir başlangıcı olarak görmüştü. Ancak 1920’lerde SSCB’nin
uluslararası ilişkilerde yalnızlığa itilmesiyle birlikte, Stalin’in “tek ülkede
sosyalizm” görüşü ağırlık kazanmıştır. Isaac Deutscher Stalin’i tarihsel bir zorunluluğu
bir erdem haline getirmekle ve dünya devrimi kavramını reddetmekle suçlamıştır.
Ona göre bu yaklaşım Rusya’nın tek başına sınıfsız toplum kurabileceğini
savunmak, Batı ülkelerinde sosyalist devrim olasılığının ortadan kalktığına
inanmak anlamına gelmekte ve “sovyet bürokrasisi”nin toplumsal konumunu
korumak İsteğine dayanmaktadır. Bunun için Stalin Komintern’i kendi
diplomasisinin bir aracı haline getirmiş ve SSCB’nin güvenliğini sağlamaya
çalışmıştır.
Deutscher’e göre Krusçev’in SBKP’nin
XX. Kongresi’nde yaptığı Stalin dönemine ilişkin açıklamalar sınırlı kalmış,
önceki döneme ilişkin birçok olgu belirsizlikten kurtulamamıştır.
Isaac Deutscher Sovyet toplumuna sadece tarihin bir
nesnesi olarak kalmak İstemiyorsa bugüne kadar kendi üzerinde ‘ve dışında yer
almış olan devlet aygıtını, kendi çıkarlarını gerçekten temsil eden bir yapıya
dönüştürmesini salık vermiştir.
Isaac Deutscher Eserleri:
- Stalin,
1949,
(Stalin, 1969); - The Prophet
Armed, 1954,
(Troçki, Silahlı Sosyalist, 1969); - The
Prophet Unarmed 1959, (Troçki, Silahsız Sosyalist, 1970); - The Prophet Outcast, 1963,
(Troçki, Kovulan Sosyalist, 1974); - The Unfimshed Revolution, Russia
1917-1967, 1967,
(Bitmemiş Devrim, 1977).
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri
Ansiklopedisi, Cilt 31, Anadolu yayıncılık, 1984.
Yorumlar kapalı.